
YARGITAY
ÜÇÜNCÜ CEZA DAİRESİ
Esas | : 2015/33241 |
Karar | : 2016/14136 |
Tarih | : 14.06.2016 |
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca hazine aleyhine maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, katılanlar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, ancak 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi uyarınca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının sanık … hakkındaki A bölümünün sanığa vekalet ücreti ödenmesine ilişkin 2. paragrafındaki “katılanlardan alınarak” ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine “hazineden alınarak” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanıklar … ve …’nun müşteki … (…) … yönelik kasten yaralama eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar hakkında tayin edilen adli para cezalarının tür ve miktarı itibariyle verilen hükümlerin, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde gereğince kesin nitelikte olup temyizleri mümkün olmadığından, sanıkların temyiz isteklerinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
3) Sanıklar … ve …’nun müştekiler … ve …’a yönelik kasten yaralama eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Sanıkların üzerlerine atılı müşteki …’ı kasten yaralama eylemi için yasada öngörülen hapis cezasının alt haddinin beş yıl bulunmasına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 196/2. maddesi gereğince sanıkların istinabe suretiyle sorgularının yapılamayacağının gözetilmemesi,
b-Müşteki …’ın, ani gelişen kavga olayında, sanık …’ın kendisini bıçakla yaraladığını ifade etmesi karşısında, sanık …’nun müşteki … bıçakla yaralama eylemine ne şekilde katıldığı açıklanıp tartışılmadan, sanık …’nun yazılı şekilde katılan …’in yaralanmasından müşterek fail olarak sorumlu tutulması,
c-Sanıkların tüm aşamalarda aşırı alkollü olan müştekilerin, kabul edilmemelerine rağmen diskoya zorla girmek istemeleri üzerine arbedenin çıktığını savunmalarına ve kovuşturma evresinde yeminli olarak dinlenen tanıkların bu savunmayı doğrulamalarına göre, müştekilerden kaynaklanan bu hareketler nedeniyle sanıklar lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
d- Müşteki …’da oluşan diş kırıklarının, kemik kırığı sayılamayacağı gözetilmeden, sanıklara TCK’nin 86/1. maddesi gereğince tayin olunan temel cezaların, kemik kırıldığından bahisle TCK’nin 87/3. maddesi uyarınca (1/4) oranında artırılması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
e- Hapis cezalarına mahkum edilen sanıkların, TCK’nin 53/1. maddesinde gösterilen belirli haklardan yoksun bırakılmaları gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.