Durup dururken ağza dolanan şarkıların genellikle kusursuz bir doğrulukta söylendiği ortaya kondu.
Mutlak kulak ya da mutlak perde yeteneği, referans notaya ihtiyaç duymadan belirli bir perdedeki bir notayı doğru bir şekilde tanımlama veya söyleme becerisini ifade ediyor.
10 binde bir görüldüğü düşünülen bu nadir yeteneğe sahip kişiler arasında Beethoven ve Mariah Carey gibi isimler yer alıyor.
Fakat Attention, Perception, & Psychophysics adlı hakemli dergide 12 Ağustos’ta yayımlanan bir çalışmaya göre bu beceri sanıldığından çok daha yaygın olabilir.
Santa Cruz Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim insanları, 30 üniversite öğrencisiyle bir çalışma yürüttü.
Bir hafta boyunca düzenli mesajlar alan katılımcılardan, durup dururken akıllarına takılan şarkıları söyleyip kaydetmesi istendi.
O esnada çalmayan bir şarkının bu şekilde akla takılması veya dile dolanmasına istemsiz müzikal imgeleme deniyor.
Öğrencilere, istemsiz müzikal imgeleme sırasında ne yaptıkları ve nasıl hissettikleri de soruldu.
Toplamda 1928 kayıt toplayan araştırma ekibi, bunları orijinal şarkılarla karşılaştırdı.
Analiz sonucunda kayıtların yüzde 44,7’sinin mutlak perdede söylendiği ortaya çıktı. Neredeyse yüzde 70’i de orijinal şarkının 1 yarımses aralığındaydı. Batı müziğinde yarımses, notalar arasında verilen en küçük aralığı ifade ediyor.
Bulgular, mutlak perde yeteneğinin düşünüldüğünden çok daha yaygın olabileceğine işaret ediyor.
Makalenin başyazarı Matt Evans, sonuçlar hakkında “Toplumun şaşırtıcı derecede büyük bir kısmının bir tür otomatik ve gizli bir ‘mutlak perde’ yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor” diyerek ekliyor:
“İlginç bir şekilde, katılımcılara bu görevde nasıl performans sergilediklerini düşündüklerini sorsaydık, muhtemelen melodiyi tutturduklarından emin olurlardı ancak doğru notada şarkı söylediklerinden pek emin olmazlardı.”
Çalışmada ayrıca bu becerinin, şarkıyı yakın zamanda dinlemekle alakalı olmadığı da gözlemlendi. Bu durum, beynin perde ve notayla ilgili bilgileri uzun süreli hafızaya kaydettiği anlamına geliyor.
Çalışmanın çok küçük bir grupla yapılması gibi önemli bir sınırlılığı var. Ayrıca sadece üniversite öğrencilerini içermesi, bulguların herkes için geçerli olmayabileceğine işaret ediyor.
Yine de araştırmacılar yanlış notada şarkı söyleyeceğinden korkan kişilerin rahatlayabileceği görüşünde.
“Müzik yapmada gereken özelliklere sahip olmak için Beyoncé olmanıza gerek yok” diyen Evans ekliyor:
“Bunu yapamayacağınızı düşünen yanınıza rağmen, beyniniz zaten bunların bir kısmını otomatik olarak ve doğru bir şekilde yapıyor.”
Independent Türkçe, Study Finds, Cosmos Magazine, Attention, Perception, & Psychophysics
Derleyen: Büşra Ağaç