Hollanda Kraliyet Deniz Araştırmaları Enstitüsü’nden Jennifer Welsh isimli bir deniz ekolojisti, virüs ekolojisine damga vuran yeni bir keşfe imza attı. Amsterdam Vrije Üniversitesi’nde tez hazırlayan Jennifer Welsh, araştırmasında deniz hayvanları ve virüsler arasındaki ilişkiyi aydınlattı.
Jennifer Welsh, Nature Scientific Reports’ta yayınlanan yazısında denizde yaşayan hayvanların sudan oksijen ve besin filtreledikleri sırada virüsleri de ortadan kaldırabileceklerini söyledi. Welsh, bir virüs hücreye bulaştığında virüsün yeni virüsler meydan getirmek için konak hücreyi kullandığını belirtti.
Jennifer Welsh, virüslerin bu şekilde yayıldığını belirtse de bu virüslerin aynı zamanda denizde yaşayan bazı hayvanların besinleri de olabileceğini ekledi. Welsh, denizdeki birçok virüsün deniz hayvanları tarafından besin olarak tüketilebileceğini söyledi.
Örnek olarak istiridyeleri gösteren Welsh, bu hayvanların deniz suyunu filtreleyerek sudan oksijen, alg ve bakteriler gibi besinleri elde ettiklerini söyledi. Jennifer Welsh, istiridyelere herhangi bir besin vermedikleri, dolayısıyla sudan yalnızca oksijen aldıkları birtakım çalışmalar yürüttü.
Jennifer Welsh ve ekibi, çalışmalar sonucunda istiridyelerin suda bulunan virüslerin %12’sini ortadan kaldırdığını gördüklerini belirtti. Bununla birlikte Welsh ve ekibinin çalışmaları yalnızca bununla sınırlı değildi. İstiridyelerin %12’lik başarısı, denenen tüm deniz hayvanları arasında onları 4. sıraya koyuyordu.
Welsh ve ekibinin çalışmaları arasında en yüksek başarı oranını yakalayan canlılar süngerler, yengeçler ve midyelerdi. Süngerler, deniz suyunda bulunan virüslerin %94’ünü yalnızca 3 saat içerisinde ortadan kaldırmıştı. Üstelik bu başarı oranı suya her 20 dakikada bir yeni virüsler katılmasına rağmen büyük ölçüde korunuyordu.
Bugüne kadar deniz hayvanlarının virüs popülasyonu üzerinde bu denli etkiye sahip oldukları bilinmediğinden Jennifer Welsh ve ekibinin yaptığı çalışma oldukça büyük bir önem taşıyor. Hayvanların doğal ortamında aynı başarıyı sağlayıp sağlayamayacakları henüz bilinmese de bu keşif, en azından su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılabilecek yeni teknikleri ortaya çıkarabilir.