Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılı Kutlu Olsun!

Yaşadıklarımıza inanamadığımız günlerden geçiyoruz.

Neden?

Çünkü bataklığa gömülmüş bir hayvan gibi debeleniyorlar cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamamak için.

Kerhen kutlarken bile, Ulu Önder Atatürk’ün adını anmamak için rezillenebildikleri kadar rezilleniyorlar. Ki hiç gerek yok, biliyoruz ederlerini, cibilliyetlerini, ciğerlerinin ve kellelerinin kaç para edip etmediğini.

Biliyoruz ki 100 yıl sonra da korkacaklar. Bugünkü gibi.

Halbuki işgal edilmiş vatan topraklarını düşmandan kurtarmak için Anadolu’ya çıkan ve Kurtuluş Savaşı neticesinde cumhuriyeti ilan ederek çağdaş bir millet yaratmak isteyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okusak inanılmayacak bir şey olmadığını görüyoruz.

Her zamanki eşsiz öngörüsüyle nelerin olabileceğini söylemiş bizlere.

***

1931 yılında yayımlanan Muhit Mecmuası’nın 32. sayısında şöyle bir sözü var Atatürk’ün. Diyor ki “Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir”

Belki de yaşadıklarımıza inanamadığımız günlerden geçiyor olmamızın sebebi budur.

***

Bugün cumhuriyetimizin yüzüncü yaşı. Kutlu olsun.

Coğrafyamızda bulunan ülkelere bakarsak; özgür, bağımsız ve demokratik Türkiye’nin teminatı ve simgesi olan cumhuriyetimizin önemini daha da iyi anlar, bilir ve öğreniriz.

Bütün olumsuzluklara rağmen “Çok Yaşa Cumhuriyet! Çok Yaşa Türk Milleti! Çok Yaşa Türk Devleti!” diye bağırıyorsak bunun sebebi Ulu Önder Atatürk’e ve O’nun ölümsüz fikirlerine olan bağlılığımızdandır.

Ve bu bağlılık için Ulu Önder’in suretini görmeye bile gerek yoktur.

Tanırız.

Tıpkı Attila İlhan’ın Kalpaklı Süvari şiirinde yazdığı gibi:

Köylüler böyle diyorlar…

Gecenin arkasında bir yerde,

Ufaldıkça gaz lâmbaları,

Nehrin omuzlarına yaslanıp yaslı ve dindar,

Yalnızlıktan soğumuş dağlar,

Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde yatsıları.

Kemal Paşa’dır diyorlar.

FOTOĞRAF:AVNİ ARBAŞ
Bu Yazıyı Paylaşın