İÇTİHAT METNİ
DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 14.11.2016 tarih, 2016/5912 E. – 2016/23425 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
Ödeme emri tebligatının usule uygun yapılıp yapılmadığına yönelik sair karar düzeltme istemleri yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek 15.10.2015 öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiğinden bahisle istemin reddine dair verilen kararın Dairemizce, tebligatın Tebligat Kanunu’nun 21/1 ve 21/2.maddeleri uyarınca usulsüz olduğu gerekçesi ile bozulduğu görülmektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir ( HGK’nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 K. sayılı kararı ).
Somut olayda, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği 25.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 13.10.2015 tarihinde taşınmaz haczine dair 103 davet kağıdı tebliğ edilmiştir. Her ne kadar söz konusu tebliğ işlemleri Tebligat Kanunu uyarınca usulsüz yapılmış ise de, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 13.10.2015 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki borçlu, 16.10.2015 günü icra dosyasından fotokopi almış olduğuna göre tüm tebligatlardan haberdar olmuştur. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 22.10.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir.
O halde mahkemece, şikayetin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen sebeple bozulması gerekir ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanmasına karar vermek yerine, Dairemizce bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ :
Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulüyle Dairemizin 14/11/2016 tarih ve 2016/5912 E. – 23425 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, sonucu doğru mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.