Hint bülbülü olarak da bilinen zebra ispinozları, şarkı söylemeyi genelde anne ve babalarından öğrenir. Ama bilim insanları, bu küçük kuşlara, hiç bilmedikleri bir melodiyi farklı bir yolla ezberletti. Bunu da kuşların beynine şarkı anıları yerleştirerek yaptılar.
Bu garip deney, kuşlarda nota süresini kodlayan beyin yollarını keşfetmek için tasarlandı. Burada kritik nokta, insanların konuşmayı nasıl öğrendikleri ile paralellik göstermesiydi. Araştırmanın, otizmli insanlarda ve seslendirmeyi etkileyen diğer koşullardaki dil öğrenimini geliştirmek için genleri ve nöronları hedefleyen bilim insanlarına yardımcı olması bekleniyor.
Teksas Üniversitesi Southwestern O’Donnell Beyin Enstitüsü’nden beyinbilimci Todd Roberts, “İlk defa, konuşmadan piyano öğrenmeye kadar birçok şeyi taklit etmek istediğimizde bize rehberlik eden ‘davranışsal hedef’ anılarını kodlayan beyin bölgelerini doğrulamış olduk” dedi.
Roberts, ayrıca “Bulgular, anıları kuşların beyinlerine yerleştirmemize ve şarkıları öğrenmelerine rehberlik etmemize olanak sağladı” dedi.
DİL ÖĞRENİMİNİ ANLAMAYA YÖNELİK ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA
Zebra ispinozları (Taeniopygia guttata), Orta Amerika’ya özgü küçük, sosyal kuşlar. Babalarının söyledikleri şarkıları dinliyor ve sonra melodileri taklit ederek söylüyor. Tıpkı insan bebeklerin dili öğrenmesi gibi. Yeni araştırma, hayvanların bunu nasıl yaptığını ortaya koyması açısından çok kıymetli.
Roberts ve ekibi, ispinozlara şarkı dinletmeden, nöronlarını değiştirmek için optojenik denilen bir teknik kullandılar. Bu teknik, ışığa duyarlı proteinlerin nöronda veya beyin hücrelerindeki davranışını kontrol etmek için ışığın kullanılmasını içeriyor. Araştırmacılar, bu aracı kullanarak HVC adı verilen özel bir beyin bölgesine bilgi gönderen, Nif olarak bilinen bir sensorimotor alanda beyin aktivitesini değiştirdi. Bu alan, kuşların hem şarkı söylemeyi öğrenmesi hem de üremesiyle ilgili bir bölge. Araştırmacılar, ışığı bir ritimle göndererek ispinozlarda “hatıraları” kodlayabildi. Öyle ki notalarla ışık atımlarının süresi birbirine uyuyordu. Bir baba figürü kuşun ezberlemesi için bu talimatları veriyormuş gibi bir şeydi, fakat ortada baba ispinoz yoktu.
Roberts, “Kuşa bilmesi gereken her şeyi öğretmiyoruz. Sadece şarkıdaki hecelerin süresini öğretebiliyoruz” dedi ve ekledi, “İki beyin bölgesini test ettiğimiz bu çalışma, bulmacanın yalnızca bir parçasını temsil ediyor. Roberts, diğer parçaları da bulduklarında, kuşlara hiç “öğretmen” olmadan tam bir melodi öğretmenin mümkün olabileceğini ama -şimdilik- bunu yapmaktan çok uzak olduklarını sözlerine ekledi.
Bu kuş araştırması, beynin dil öğrenimini mümkün kılan devrelerini çözebilmek için büyük önem taşıyor. Roberts, insan beyni ve konuşma ile dille ilgili yolların, kuşların şakıma devrelerinden çok daha karmaşık olduğunun altını çizerken araştırmanın insanlar için de büyük önem taşıdığını vurguluyor.