Belgeye Dayanmadan Yevmiye Defterine Yapılan Kayıtlarla Maliyet Artırmak Suretiyle Ortaya Çıkan Vergiye Hile Nedeniyle Üç Kat Ceza Kesilir

T.C.
DANIŞTAYVERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

 
Esas : 2019/1908
Karar : 2021/971
Tarih : 23.06.2021

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, belgeye dayanmadan yevmiye defterine yaptığı kayıtlarla maliyetini arttırmak suretiyle dönem kazancını azalttığından bahisle düzenlenen vergi tekniği raporunu dayanak alan vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarhedilen 2011 yılına ait kurumlar vergisi, aynı yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık dönemlerine ait geçici vergiler ve 2012 yılının Nisan-Haziran dönemine ait gelir (stopaj) vergisi ile verginin üç katı tutarında kesilen ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı:

Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:

– Şirket, 24/12/2014 tarihinde inşaat taahhüt faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirmiştir.

– 10/05/2005 tarihinden itibaren faaliyet konusunu “toptan ve perakende madeni yağ alım-satımı” olarak değiştirmiştir.

– 19/10/2005 tarihli yoklamada, iş yerinde satılmaya hazır halde teneke kutularda madeni yağ bulunduğu tespit edilmiştir.

– Şirket müdürlüğüne aynı zamanda şirket ortağı olan … seçilmiştir.

– İncelemeye ibraz edilen 2011 hesap dönemine ait defter ve belgelere göre, şirket, hakkında vergi tekniği raporu bulunan … Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden aromatik sanayi yağı alımı yapmış, ayrıca anılan şirket ile arasında bağlantı bulunduğu sonucuna varılan … Madeni Yağ Petrol Ürünleri Nakliye Pazarlama Sanayi Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nden katma değer vergisi hariç 27.764.100,70 TL tutarında 12.990.775,04 kg aromatik sanayi yağı, 2.059.869,79 TL tutarında 821.382,36 kg akışkanlık düzenleyici müstahzar ve 1.093.696,95 TL tutarında 711.246,50 kg bıçkı yağı alımını defterine kaydetmiştir.

– Dönem başı mal mevcudu bulunmadığı halde, 32.358.921,58 TL karşılığında 13.086.142,44 kg aromatik yağ, 689.717,20 TL karşılığında 266.020,00 kg akışkanlık düzenleyici müstahzar, 539.798,00 TL karşılığında 306.760,00 kg bıçkı yağı satışı defterlere kaydedilmiştir.

– Mükellef kurum temsilcisi tarafından 2011 hesap dönemi mevcutlarının usulüne uygun olarak tespit edilmiş olduğu ve söz konusu mallar üzerinde ticari işlemler dışında herhangi bir azalma ve zayiat bulunmadığı beyan edilmiştir.

– 2011 dönemi yağ ve müstahzar alışlarının %53’ü … Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden, %46’sı da … Madeni Yağ Petrol Ürünleri Nakliye Pazarlama Sanayi Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nden yapılmıştır.

-… Kimya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, anılan şirketin aromatik yağ üretmesinin fiilen mümkün olmadığı belirtildiğinden aromatik yağ alışlarının aslında … Madeni Yağ Petrol Ürünleri Nakliye Pazarlama Sanayi Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nden olduğu değerlendirmesi yapılmıştır.

– 2011 döneminde akışkanlık düzenleyici müstahzar ve bıçkı yağı satış miktarının alış miktarından az olduğu ve dönem sonu stokta 959.848,86 kg akışkanlık düzenleyici müstahzar ve bıçkı yağı bulunması gerektiği halde dönem sonu stokunun bulunmadığı, satılan aromatik yağ miktarının alınan miktardan fazla olduğu tespit edilmiştir.

– Söz konusu malların satış anında karıştırılmış olabileceği hususu dikkate alındığında dönem sonunda stokta 864.481,46 kg mal bulunması gerektiği, bu farklılığın … ve… şirketlerini aromatik sanayi yağı üretmiş gibi göstermek amacıyla alınan mal miktarının belgeler üzerinden arttırılması ve bu miktarda mal satılmış gibi fatura düzenlenmesi ihtimalinden kaynaklanabileceği değerlendirmesi yapılarak davacı tarafından 2011 hesap dönemine ait yevmiye defterinde hiçbir belgeye dayanmadan kayıt yapmak suretiyle dönem kazancını 2.383.316,00 TL azaltmış olduğu sonucuna varılmıştır.

– Şöyle ki, 2011 döneminde alınan 2.059.869,79 TL tutarında 821.382,36 kg akışkanlık düzenleyici müstahzarın 784.257,50 TL tutarındaki 313.703,00 kg’lık kısmı ile 1.093.696,95 TL tutarındaki 711.246,50 kg bıçkı yağının 531.664,50 TL tutarındaki 354.443,00 kg’lık kısmının satılmış olmasına rağmen satılan malın maliyetine alış tutarının tamamının yansıtıldığı, 27.764.100,70 TL tutarında alınan aromatik sanayi yağına ilişkin ise maliyetin ise kayıtlara 30.144.970,80 TL olarak yansıtıldığı tespit edilmiştir.

– Yapılan hesaplamada fazla satıldığı tespit edilen aromatik sanayi yağının diğer mallara paylaştırılmak suretiyle hesaplama yapıldığı, bu bağlamda, 2011 döneminde satılan ticari malın maliyetinin 29.080.022,70 TL olmasına rağmen yevmiye defterine yapılan kaydın 33.383.529,60 TL olduğu, aradaki farkın hiçbir belgeye dayanmadığı ve dönem kazancının 4.405.124,15 TL azaltılmış olduğu tespit edilmiştir.

– Söz konusu kazancın satılan ticari mallar içindeki oranının %15 olduğu, dolayısıyla tespit edilen dönem ticari kazancının ticari icaplara uygun olduğu kanaatine varılarak mükellef kurum tarafından 2011 yılında beyan edilen 81.293,80 TL kurum kazancının olması gereken 4.405.124,15 TL kurum kazancından çıkarılması sonucu bulunan 4.323.830,35 TL mükellef adına 2011 yılı için kurumlar vergisi matrahı olarak hesaplanmıştır.

Anılan tespitlerin değerlendirilmesinden, davacı adına re’sen tarhedilen kurumlar vergisinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Vergi ziyaının hesap ve muhasebe hilesi nedeniyle meydana geldiği sonucuna varıldığından verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasında ve aslı aranmayan geçici vergiler üzerinden bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarında da hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Geçici verginin yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olması ve Danıştay’ın bu tür olaylarda asgari ceza haddinin uygulanması gerektiği yolunda içtihadına istinaden aslı aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Yukarıda yer verilen tespitler, davacı şirket tarafından ilgili dönem kurum kazancının gizlenmek suretiyle ortaklara dağıtılmış olduğunun kabulünü gerektirdiğinden, re’sen tarhedilen üç kat vergi ziyaı cezalı gelir stopaj vergisinde de hukuka aykırılık görülmemiştir.

Tekerrür hükümleri uygulanarak vergi ziyaı cezalarının yüzde elli oranında arttırılmasına, 2009 yılının Nisan-Haziran dönemine ait gelir (stopaj) vergisi üzerinden kesilen ve 20/04/2010 tarihinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının dayanak alındığı anlaşılmış olup dava konusu vergi ziyaı cezalarının 2011 yılına ait kurumlar vergisi ve 2012 yılına ait gelir (stopaj) vergisine ilişkin olarak kesilmiş olduğu dikkate alındığında, olayda, ilk cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere beş yıl içinde ceza kesilmesi şartı gerçekleşmiştir. Bu nedenle, dava konusu vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanarak yüzde elli oranında arttırılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Mahkeme bu gerekçeyle, aslı aranmayan geçici vergiler üzerinden kesilen vergi ziyaı cezalarının bir katı aşan kısmını kaldırmış; diğer yönlerden davayı reddetmiştir.

Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 20/06/2019 tarih ve E:2016/10457, K:2019/3036 sayılı kararı:

Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup davalı tarafından ileri sürülen temyiz iddiaları kararın anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasına gelince;

Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporunda olayın gerçek mahiyetini gösterir somut bir tespitte bulunulmamış ve tarhiyatların dayanağı açık ve yeterli delillerle ortaya konulmamıştır.

Bu nedenle, eksik inceleme ve varsayıma dayalı vergi inceleme raporu dikkate alınarak yapılan tarhiyatta ve Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Daire bu gerekçeyle kararın kabule ilişkin hüküm fıkrasını onamış; redde ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararı:

Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, davacı tarafından 2011 döneminde satılan ticari malın maliyetinin 29.080.022,70 TL olmasına rağmen yevmiye defterine yapılan kaydın 33.383.529,60 TL olduğu, aradaki farkın hiçbir belgeye dayanmadığı ve dönem kazancının 4.405.124,15 TL azaltılmış olduğu, söz konusu kazancın satılan ticari mallar içindeki oranının %15 olduğu dolayısıyla tespit edilen dönem ticari kazancının ticari icaplara uygun olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.

Ayrıca, 2011 hesap dönemine ait yevmiye defterinin … tarih ve … nolu maddesinde hiçbir belgeye dayanmadan 153 nolu “Ticari Mallar Hesabı borçlu 2.383.316,00 TL” ve 320 nolu “Satıcılar Hesabı alacaklı 2.383.316,00 TL” şeklinde kayıt yapıldığı ve sonrasında bu kayıt dikkate alınarak 621 nolu Satılan Ticari Malın Maliyeti Hesabı ile 600 nolu Yurt İçi Satışlar Hesabına yapılan dönem kazancının azaltıldığı tespit edilmiştir.

Bu şekilde tespit edilen matrah farkı üzerinden tarhedilen vergiler ve kesilen cezalarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle kararın bozulan kısmı yönünden ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Cezalı tarhiyatın dayanağı vergi tekniği raporundaki tespitlerin hukuki dayanağının bulunmadığı ve tespit edilen matrah farkının eksik incelemeye dayalı olduğu belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,

2-… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

3- Davacıdan hüküm altına alınan tutar üzerinden mahkemece karara bağlanan nispi harç mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri ve Kanun’a ek (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,

2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.06.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

XX – KARŞI OY:

Davacı şirketin kayıt dışı kalan kâr payını ortaklara dağıttığına, kâr payının nakden veya hesaben ödendiğine ilişkin bir saptama olmaksızın, kârın kayıtlarda gösterilmemesine dayanılarak dağıtıldığının kabulü suretiyle gelir (stopaj) vergisi salınmasında ve vergi ziyaı cezası kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bu nedenle, ısrar kararının uyuşmazlık konusu vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması isteminin reddine ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk bulunmadığından, kararın bu kısmının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

Bu Yazıyı Paylaşın