EYT…
Türk çalışma ve sosyal hayatının son 13 yılına damgasını vurmuş kısaltma. Emeklilikte Yaşa Takılanlar. Her nefsin ölümü tatması gibi, herkes sırayla emeklilikte yaşa takılmayı tadıyor. Piyango sırayla herkese, her aileye vuruyor.
Mesela benim karım da EYT’li. 2 yıldır bekliyor, bir 3 yıl daha da bekleyecek.
NASIL BİR ZARAR? NASIL BİR KUYU?
2 yıl önce, 2.000,00 TL’den maaş bağlanmadığı için, 1 yılda 24.000,00 TL’den 5 yılda uğradığı zarar 120.000,00 TL. Buna alacağı 10 tane emekli ikramiyesini de eklersek zarar 135.000,00 TL. 5 yıl içinde yapılacak maaş artışlarını eklemedik bile farkındaysanız. En zor anlarda bile aksatılmadan ödenen primin karşılığı bu.
Bu süreyi prim ödeyerek de geçirebilirdik. Tabiî aklımızı peynir ekmekle yediysek. Niye? Çünkü gün sayısı arttıkça, bu sefer de bağlanacak maaşı düşecekti.
Velhasıl toplumun her konuda olduğu gibi, bu konuda da içine düşürüldüğü kuyudan çıkması zaman alacak.
Ama bunlar iyi günler, asıl fırtınayı çocuklarımız yaşayacak. 18 yaşında sigortalı olsalar, 7.200 gün primi 20 yılda tamamlasalar, tam 20 yıl emekli olmayı bekleyecekler.
Emekliliği yaklaşanlar ise bağlanan aylığın nasıl az olduğunu görecekler.
Peki emeklilikte yaşa takılıp beklerken ölürseniz ne oluyor? Bakalım.
DÜĞÜMÜ ÇÖZELİM
Bir sigortalının sosyal haklarından yararlanmak için “bakmakla yükümlü olunan kişi” ya da “hak sahibi” olmak gerekiyor.
Siz toplu olarak ödeseniz de, aslında bir sigortalı için 3 ayrı sigorta ödeniyor: Kısa vadeli sigorta kolları primi, genel sağlık sigortası primi ve uzun vadeli sigorta kolları primi.
Ölüm halinde kısa vadeli sigorta kolları primi hak sahiplerine gelir olarak bağlanıyor, gelir bağlanmış kız çocuklarına evlenme ödeneği olarak veriliyor.
Genel sağlık sigortası ise bakmakla yükümlü olduğu eşi, çocukları ve anne babasına sağlık hizmeti veriyor.
Bu kollara ödenen primlerin sigortalının emekli olamadan ölmesi durumunda iadesi söz konusu değil.
Uzun vadeli sigorta kollarına ödenen primler ise aslında emeklilik aylığı ile ilgili olan primler. Bu primler, sigortalının kendi talebi üzerine “yaşlılık toptan ödemesi” olarak emekli olmadan kendisine iade edilebildiği gibi, sigortalının ölümü durumunda da dul/yetim aylığı olarak bağlanıyor.
Eğer dul/yetim aylığı bağlanması için aranan şartlar sağlanamıyorsa da, hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde geri veriliyor.
Burada hak sahiplerinden kasıt, eş, çocuklar, anne ve baba. Yani bu ödemenin sigortalı beyanı ile bu kişilerin dışında birisine ödenmesi söz konusu değil.
PEKİ YA BEKÂRSANIZ?
İşte başlıkta bahsettiğimiz konuya geliyoruz. Diyelim ki emeklilikte yaşa takıldınız, yıllardır bekliyorsunuz, bu süreçte anne ve babanız da vefat etti, bekârsınız, hatta zamanında evlenip boşandınız ama çocuğunuz da yok.
Bu durumda ne oluyor?
Ne oluyor biliyor musunuz?
Ödediğiniz tüm primler, tek kuruş emekli maaşı alamadan, herhangi birine ya da kuruma miras bırakılamadan, devlete kalıyor.
İşte onun için diyoruz, eğer EYT’liyseniz, anne ve babanız vefat ettiyse, çocuğunuz da yoksa ve bekârsanız, bir an önce evlenin.
Yoksa size zaten “keşke ölse” diye bakıyorlar, haberiniz olsun.
Priminize konarlar, bir “eyvallah” derler mi bilemiyorum.