Bakiyelerin Yüksek Seyrettiğine İlişkin Yapılan Tespit Tek Başına Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımında Bulunulduğunu Göstermez

T.C.
DANIŞTAY
Dokuzuncu Dairesi

Esas No : 2017/3630
Karar No : 2020/1043
Tarih : 20.02.2020

İÇTİHAT METNİ

İstemin Konusu : İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 04/07/2017 tarih ve E:2017/1680, K:2017/2028 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011/Ocak dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İzmir 1. Vergi Mahkemesi 03/03/2017 tarih ve E:2016/32 K:2017/286 sayılı kararıyla; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun incelenmesinden şirketin 2011 yılında kasa hesabının sürekli olarak yüksek tutarlarda borç kalanı verdiği, bu durumun iktisadi ve ticari icaplara uymayan, normal ve mutad olmayan bir durum olduğu, davacı şirket yetkilisinin kasa hesabında bulunan Türk Lirası cinsinden nakit varlıkların atıl olarak kalmadığı, şirket ortaklarınca değerlendirildiği yönündeki beyanlarının ticari ve ekonomik icaplara uygun düşmediği, emsalinin üzerinde kasa hesabında fazlası bulunan şirketin, bu fazlalığı ortaklarına ya da ilişkili kişilere kullandırmadığı yönünde hukuken geçerli başka bir bilgi veya belge sunulmadığı, davacı şirket yetkilisinin beyanlarının ve tespit edilen hususların tipik bir örtülü kazanç dağıtımına tekabül ettiği, kasada bulunması gereken azami kasa haddi göz önünde bulundurularak ilgili dönemde işletme içi emsal niteliğinde olan faiz oranı esas alınarak adatlandırma yöntemiyle elde edilen faiz gelirinin hesaplanmasının ticari icaplara uygun olduğu, tüm bu veriler ışığında davacı şirketin 2011 yılında kasa hesabında günlük ihtiyacı dışında yer alan yüksek meblağdaki nakit paranın ortaklarına veya ortakları ile ilişkili kişilere kullandırdığının kabulü ile davacı adına salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu ve kararın kaldırılmasını gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Temyiz Edenin İddiaları: Vergi Dairesi Müdürlüğünce yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu, ortada katma değer vergisinin konusuna giren bir mal teslimi veya hizmet ifası bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

Karşı Tarafın Savunması : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …. Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR :

İNCELEME VE GEREKÇE :

Maddi Olay: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2011/Ocak dönemi için re’sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlgili Mevzuat: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği ve iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu, 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1.maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisi Kanununa tabi olduğu, 4/1. maddesinde ise; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin, bir şeyi yapmak ve işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ”Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” başlıklı 13. maddesinde; ”Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kağıtlar olarak saklanması zorunludur.” hükümlerine yer verilmiş olup, devamında kurumların ilişkili kişilerle yaptığı işlemlerde uygulayacağı fiyat ve bedellerin hangi yöntemlerle kullanılacağı ile transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına ilişkin diğer usul ve esaslar düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda metni verilen madde hükümlerinin değerlendirilmesinden; transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek için, gerçek kişi veya kurum tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının yapılmış bulunması, söz konusu mal veya hizmet alım ya da satımının ilişkili kişilere yapılmış olması ve bu mal veya hizmet alım ya da satımında “emsallere uygunluk ilkesi “ne aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda yapılan düzenlemelerin amacının, ilişkili kişilerle mal veya hizmet alım ya da satımında bulunan gerçek kişi ve kurumların gelirlerinin tam ve doğru olarak beyan edilmesini sağlamak ve transfer fiyatlandırması yoluyla vergi matrahının aşındırılmasına engel olmak olduğu görülmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, 2011 yılına ait “100 Kasa Hesabı’nın incelendiği, hesapta bulunan yüksek tutarlı bakiyelerin ortaklara kullandırıldığı ve faiz geliri hesaplanmadığı, ortaklara kullandırılan borç parayla ilgili faiz tahakkuk ettirilmeyerek örtülü kazanç dağıtımında bulunulması nedeniyle 2011/Ocak dönemi için dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacı şirketin nakit ihtiyacından fazla miktardaki kasa mevcudunun, ortaklara örtülü olarak dağıtıldığı hususunun açıkça ve hukuken geçerli şekilde tespit edilmediği, inceleme döneminde bakiyelerin yüksek seyrettiğine ilişkin yapılan tespitin tek başına transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğunu göstermeyeceği hususları karşısında eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 04/07/2017 tarih ve E:2017/1680, K:2017/2028 sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 20/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın