YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2022/5669 |
Karar | : 2022/6512 |
Tarih | : 25.05.2022 |
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait işyerinde 26.01.2008-26.11.2010 tarihleri arasında aralıksız olarak çalışan müvekkili davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, davacının yağcı olarak işe alındığını, ancak yemekhanede garson olarak çalıştırıldığını, genelde gece vardiyasında haftanın yedi günü çalışan davacının bayramların ilk iki günü dışında çalışmaya devam ettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, hafta tatili çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının tüm alacaklarının ödendiği, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi fazla çalışma yapılmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulü hakkındaki 10.10.2014 ilk karar, davalının temyiz başvurusu üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 08.10.2015 gün ve 2015/30453 Esas, 2015/18798 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Somut olayda; dava kısmi dava olarak açılmış olup bozma öncesi yargılamada, davacı vekili tarafından 08.10.2014 tarihli duruşmada ıslah talebinde bulunulmuştur. Bozma sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı vekilince 17.12.2021 tarihli ikinci ıslah dilekçesi verilerek taleplerini arttırıldığı ve Mahkemece bu ıslah dilekçesine değer verilerek hüküm tesisi edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilirler” şeklindeki düzenleme karşısında, davacı tarafın aynı davada aynı alacak talepleri yönünden ikinci kez ıslah talebinde bulunabilmesi mümkün değildir. Şu halde bozma öncesi yapılan yargılamada ıslaha yönelik talepte bulunulduğu halde, ikinci kez ıslah dilekçesi verilmesi ve bunun hükme esas alınması usul ve kanuna aykırı olmuştur.
Diğer yandan, ilk hüküm davalı tarafın temyiz başvurusu üzerine, temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplere hasren davalı yararına bozulmuş olduğundan, bozma ilâmı ile davalı lehine oluşan müktesep haklar ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi de usul ve kanuna aykırı olup karar bu yönlerden bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.