Açıktan Vekil Olarak Atananlar, Memurlar İçin Öngörülen İzinlerden Faydalanamaz

T.C.
DANIŞTAY
Beşinci Dairesi

Esas No : 2013/1509
Karar No : 2014/7930
Tarih : 14.11.2014

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Davanın Özeti: Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü emrinde vekil hemşire olarak görev yapan davacı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda Devlet memurları için öngörülmüş olan izinlerden faydalandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 21.01.2010 günlü, 50 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 22.03.2007 günlü, 36423 sayılı genel yazısının sekizinci paragrafının; hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptalini istemektedir.

Savunmaların Özeti: Dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu ve davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Metin Gökdemir

Düşüncesi: 05.07.2005 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 5371 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesinin üçüncü fıkrasına, “köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik” ibaresi eklenmiştir. Böylece, köy ve beldelerdeki sağlık ocaklarına açıktan vekil ebe ve hemşire atanabilmesinin yolu açılmıştır. Açıktan vekil olarak atanan bu personele, asli ve sürekli kamu hizmeti gördürülmekte ve memurlara yüklenen sorumluluklar yüklenmektedir. Devlet memuru gibi asli ve sürekli kamu hizmeti gördürülen ve memur sorumluluğu yüklenen söz konusu personelin, memurlara tanınmış olan izin haklarından yararlandırılması gerekmektedir. Diğer taraftan, 657 sayılı Kanun uyarınca istihdam edilmekte olan vekil ebe ve hemşirelerin, yine bu Kanunda düzenlenmiş olan izin haklarından faydalandırılmasına engel herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu düzenlemede ve bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, söz konusu işlemlerin iptali gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Zuhal Öztaş

Düşüncesi: Yozgat ili Akdağmadeni ilçesi Merkez 1 No’lu Sağlık Ocağına bağlı Özer Sağlık Evinde vekil hemşire olarak görev yapan davacı, 657 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde belirtilen tüm izin haklarından yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 21.01.2010 günlü, 50 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 22.03.2007 günlü, 36423 sayılı “vekil ebe/hemşire personel” konulu yazısının 7. ve 8. paragraflarının iptali istemiyle dava açmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesinde; Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabileceği, bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıl olduğu, ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, köy ve kasaba imamlığına ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile açıktan vekil atanabileceği hüküm altına alınmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 174. maddesinde; “Vekalet aylıklarının ödenebilmesi için görevin fiilen yapılması şarttır”, 175. maddesinde de, “Bir göreve vekaleten atanan memurlara vekalet edilen görevin kadro derecesinin birinci kademesinin üçte biri, açıktan atananlara ise Köy ve kasaba imamlığı kadrolarına atananlara 146’ncı maddede yazılı asgari ücret aylık tutarından aşağı olmamak üzere) üçte ikisi verilir. Bulundukları yerden başka bir yerdeki bir göreve vekalet suretiyle atananlara, Harcırah Kanununun geçici görevle başka yere gönderilenlere ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur… Açıktan vekil olarak atananlar bu Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan da yararlanırlar ve bunlara ödenecek vekalet aylığının hesabına memuriyet taban aylığı da dahil edilir.” hükümleri yer almıştır.

Sağlık Bakanlığının 22.03.2007 tarih ve 36423 sayılı yazısının 7. ve 8. paragraflarında, ” 657 sayılı Kanun’un 23’üncü maddesi ile Devlet memurlarına tanınan izin hakkı “Genel Haklar” içerisinde yer almış, aynı Kanun’un 102’inci maddesinde “Yıllık izin”, 104’üncü maddesinde “Mazeret izni” 105’inci maddesinde “Hastalık izni” ve 108’inci maddesinde “Aylıksız izin” başlığı altında Devlet memurlarının kullanabilecekleri izinler düzenlenmiş bulunmaktadır. Buna göre memur tanımında yer almayan ve bazı boş kadrolara ait hizmetlerin aksamamasını teminen açıktan vekil olarak atananların 657 sayılı Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan yararlanabilmeleri mümkün bulunmakla birlikte, izin hakkının sosyal haklar arasında yer almaması ve vekalet aylıklarının ödenebilmesi için vekalet görevinin fiilen yapılmasının şart olması sebepleriyle, Devlet memurlarına tanınan izin haklarından yararlandırılmalarına imkan bulunmamaktadır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Ayrıca söz konusu yazıda açıktan vekil atama yoluyla doldurulan kadrolarda; öncelikle o kadroya ilişkin görevlerin sürekliliğinin sağlanması ve hizmette aksamaya meydan verilmemesi, bunun yanı sıra imkanlar ölçüsünde mazeret durumlarının da dikkate alınarak düzenleme yapılması prensip olarak kabul edilmiştir.

Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesinde belirtilen açıktan vekaleten atama kurumunun özelliği ve bu yola başvurulmasını meşru kılan hukuki gerekçeler dikkate alındığında, mevcut hizmetlerin aksatılmadan yürütülmesi ve aksamaya meydan verilmemesinin amaçlanmış olması ve yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca açıktan vekil olarak atananların sosyal haklardan yararlanabilmeleri mümkün olmakla birlikte izin hakkının sosyal haklar arasında yer almaması ve vekalet aylığının ödenebilmesi için vekalet görevinin fiilen yapılmasının şart olması karşısında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda tesis edilen dava konusu Bakanlık- yazısında ve anılan yazıya dayanılarak davacının 657 sayılı Kanunda yer alan tüm izin haklarından yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, Danıştay Genel Kurulunun Dava Daireleri arasındaki iş bölümü kararı uyarınca Danıştay Onikinci Dairesinden intikal ettirilen dosya incelenerek işin gereği düşünüldü:

Dava, Yozgat İl Sağlık Müdürlüğü emrinde vekil hemşire olarak görev yapan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda Devlet memurları için öngörülmüş olan izinlerden faydalandırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 21.01.2010 günlü, 50 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 22.03.2007 günlü, 36423 sayılı genel yazısının sekizinci paragrafının iptali istemiyle açılmıştır.

Dava dilekçesinde, Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 22.03.2007 günlü, 36423 sayılı genel yazısının yedinci ve sekizinci paragraflarının iptali isteminde bulunulmuş ise de, yedinci paragraf davacının menfaatini ihlal etmediğinden, düzenleyici işlemin yargısal denetiminin sekizinci paragrafla sınırlı olarak yapılması gerekmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 86. maddesinin birinci fıkrasında, memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabileceği; üçüncü fıkrasında ise, ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve beldelerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, vaizlik, Kur’an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlığa ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile açıktan vekil atanabileceği; 175. maddesinin dördüncü fıkrasında, açıktan vekil olarak atananların, bu Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan yararlanacakları öngörülmüştür.

Memurlara tanınan sosyal haklar, 657 sayılı Kanun’un “Sosyal Haklar ve Yardımlar” başlıklı VI. kısmında 187 ila 213. maddeleri arasında düzenlenmiş; 657 sayılı Kanunun “Genel Hükümler” başlıklı 1. kısmının “Genel Haklar” başlıklı 3. bölümünde yer alan 23. maddesinde, Devlet memurlarının, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahip oldukları belirtilmiş; 102. maddesinde, yılık izin, 104. maddesinde, mazeret izni, 105. maddesinde, hastalık izni, 108. maddesinde ise, aylıksız izin ile ilgili hükümler yer almıştır.

Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından valiliklere gönderilen 22.03.2007 günlü, 36423 sayılı genel yazının sekizinci paragrafında, “Buna göre, memur tanımında yer almayan ve bazı boş kadrolara ait hizmetlerin aksamamasını teminen açıktan vekil olarak atananların, 657 sayılı Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan yararlanabilmeleri mümkün olmakla birlikte, izin hakkının sosyal haklar arasında yer almaması ve vekalet aylıklarının ödenebilmesi için vekalet görevinin fiilen yapılmasının şart olması sebepleriyle, Devlet memurlarına tanınan izin haklarından yararlanabilmelerine imkan bulunmamaktadır.” ifadesine yer verilmiştir.

Söz konusu genel yazının izleyen paragrafında, sağlık hizmetlerinin önem ve önceliği dikkate alınarak, hizmet sunumunda aksamaya yol açılmaması ve hizmetin devamlılığının sağlanması hususları göz önüne alınarak, mezkur Kanun hükümleri çerçevesinde istihdam edilen vekil ebe/hemşirelerin imkanlar ölçüsünde mazeret durumlarının dikkate alınması ve bu yönde bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğu belirtildikten sonra, bir mali yılda aralıklı veya aralıksız olarak en fazla 20 güne kadar mazeretleri nedeniyle göreve devam edemeyeceğini yazılı olarak bildirmeleri ve mazeretlerinin uygun görülmesi halinde, personelin söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren tekrar göreve devam etmeleri; resmi tabip raporuyla kanıtlanan hastalık haliyle sınırlı olmak kaydıyla, bir mali yılda aralıklı veya aralıksız olarak en fazla 30 gün görevine devam edemeyecek durumda olanların, hastalık halinin sona erdiği tarih itibariyle tekrar göreve başlatılmaları; doğumla ilgili mazeretini, beklenen doğum tarihinden 8 hafta önce (çoğul gebelik halinde 10 hafta) resmi tabip raporuyla belgelendirmek suretiyle ibraz edenlerin ilişiklerinin kesilmesi, sağlık durumunun uygun olduğunu doktor raporu ile belgeleyen personelin, isteği halinde doğumdan önceki 3 haftaya kadar görevlerine devam etmeleri; doğum yapan vekil ebe/hemşirelerin, doğum yaptığı tarihten itibaren en geç 6 ay içerisinde talepte bulunması, ayrıca boş vekil ebe/hemşire kadrosu olması kaydıyla daha önce görev yaptığı birime başlatılması, bu şekilde göreve başlatılamaması halinde ise il içinde boş vekil ebe/hemşire kadrosu olan başka bir birimde öncelikli olarak göreve başlatılması gerektiği ifade edilmiştir.

Davacı, 657 sayılı Kanunda Devlet memurları için öngörülen izinlerden yararlandırılması istemiyle yaptığı 21.01.2010 günlü başvurunun, Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından valiliklere gönderilen 22.03.2007 günlü, 36423 sayılı genel yazının sekizinci paragrafına dayanılarak 21.01.2010 günlü, 50 sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine görülmekte olan davayı açmıştır.

657 sayılı Kanunda, açıktan vekil olarak atananların, bu Kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan yararlanabileceklerinin öngörülmüş olması ve genel haklar arasında yer alan izin haklarından yararlanabileceklerine ilişkin açık bir hükmün var olmaması nedeniyle, açıktan vekil olarak atananların, memurlar için öngörülen izinlerden faydalanabilmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.

Bu durumda, açıktan vekil olarak atananların, memurlar için öngörülen izinlerden faydalanamayacağına ilişkin düzenleme ve bu düzenleme uyarınca tesis edilmiş olan bireysel işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda gösterilen 198,90.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 14.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın