Araştırmacıların, tütün reklam ve tanıtımına getirilen yasakların davranışları etkileyebileceğini gösteren daha fazla kanıt sunduğu yeni bir meta-analize göre, bu yasaklar sigara kullanma olasılığını yüzde 20, sigaraya başlama olasılığını ise yüzde 37 oranında azaltıyor.
Avustralyalı araştırmacılar, Nisan 2024’e kadar yaklaşık yarım milyon katılımcıyı kapsayan 16 çalışmayı inceledi ve bulgularını Salı günü Tobacco Control dergisinde yayımladı.
Tütün reklam, promosyon ve sponsorluk (TAPS) yasakları, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ-WHO) Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nde (FCTC) yer alıyor. Ancak DSÖ’nün 2023 raporuna göre, bu yasaklar yeterince yaygınlaşmış değil. Raporda, sadece 66 ülkenin “en iyi uygulama TAPS yasakları” kapsamında olduğu belirtiliyor.
Araştırmalar, tütünün satıldığı yerlerde yapılan doğrudan ve dolaylı reklamların gençlerin sigaraya başlaması ve bireylerin sigara içmeye devam etmesiyle bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Tütün kullanımı, Avrupa Birliği’nde erken ölümlerin en önemli nedenlerinden biri olup her yıl yaklaşık 700.000 kişinin ölümüne yol açıyor. Küresel düzeyde ise tütün, 2019 yılında 7.7 milyon önlenebilir ölüme neden oldu.
Ancak analizde, yasakların sigarayı bırakma oranları üzerindeki etkisiyle ilgili net bir bağlantı bulunamadı. Bunun, bu konuda yapılan çalışmaların az sayıda olması ya da katılımcıların çalışmaları tamamlamamasıyla ilişkili olabileceği belirtiliyor.
‘Reklamlar yeni tiryakilerin ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor’
İngiltere’deki Action on Smoking and Health (ASH) adlı yardım kuruluşunun CEO’su Hazel Cheeseman, Euronews Health’e gönderdiği e-postada “Tütün reklamları, her yıl sigarayı bırakan [veya] sigaradan ölen yetişkinlerin yerine yeni genç tiryakilerin kazanılmasında çok önemli bir rol oynuyor” dedi ve bu şirketlerin reklam kısıtlamalarına karşı çıkmak ve yasalarda boşluklar bulmak için mücadele ettiğini ekledi.
“İngiltere’de kapsamlı reklam kısıtlamaları gençler arasında sigara kullanımında büyük düşüşlere yol açtı” diyen ASH, elektronik sigara şirketlerinin pazarlama faaliyetlerine getirilecek kısıtlamaların gençlerin elektronik sigara kullanımını azaltacağını belirtti.
Geçen ay güncellenen bir DSÖ bilgi formuna göre, Orta Asya’nın bazı bölgelerini de içeren DSÖ Avrupa bölgesinde, 53 ülkeden sadece 13’ü tütün ürünlerinin tanıtımını ve reklamını tamamen yasaklamış durumda.
DSÖ Avrupa Bölge Ofisi’nden yapılan açıklamada, bölgede tahmini olarak 179 milyon yetişkin ve 13-15 yaş arası dört milyon ergenin tütün kullandığı belirtildi.
Bölge direktörünün stratejik danışmanı ve DSÖ Avrupa’da bulaşıcı olmayan hastalıklar ve inovasyon özel girişimi başkanı Dr. Gauden Galea, geçen ay yaptığı açıklamada, “tütün kullanımının yüksek yaygınlığının güçlü endüstri etkisi, agresif pazarlama taktikleri ve halk sağlığı çabalarını baltalayan politika boşlukları ile beslendiğini” söyledi.
Galea, ülkelerin her zamanki gibi devam etmesi halinde, bölgenin 2030 yılına kadar dünyadaki en yüksek tütün kullanım oranına sahip olacağını da sözlerine ekledi.
DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryası Euronews Sağlık’a yaptığı açıklamada ülkelerin yasaklarının “kapsamlı olması gerektiğini, kısmi yasakların çok az etkisi olduğunu veya hiç etkisi olmadığını ve tütün şirketlerinin yasal boşluklardan yararlanmasına veya yatırımlarını yasaklanmamış promosyon biçimlerine kaydırmasına izin verdiğini” ekledi.
Yeni çalışmanın yazarları, bulgularının ülkelerin tütün reklamı, promosyonu ve sponsorluğuna ilişkin yasakları uygulama ve yürürlüğe koyma ihtiyacını güçlendirdiğini söyledi.
Cheeseman da bir e-postasında bunu yineleyerek şunu ekledi: “DSÖ’nün tütünle ilgili yaklaşık 20 yıllık anlaşması reklam kısıtlamalarını gerektiriyor, ancak bunları henüz tam olarak uygulamayan ülkeler var ve tütün şirketleri kar peşinde koşarak sigara içmeyi teşvik etmeye devam ederken halklarını korumasız bırakıyorlar.”