YARGITAY
YİRMİİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2014/201 |
Karar | : 2014/1584 |
Tarih | : 06.02.2014 |
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından usulüne uygun olmadan ve sendikal nedenle fesih edildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareketleri sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin fesih sebebinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmemesi nedeniyle feshin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19/I. maddesine aykırı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca, aynı Kanun’un 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesini geçerli sebeple feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Ancak somut olayda, davacının iş sözleşmesi, 13.07.2013 tarihli “tutanaktır” başlıklı belgeyle 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesi gereğince feshedilmiştir. Davalı tarafından fesihte geçerli sebebe değil haklı nedene dayanılmıştır. Yukarıda sözü edilen açık ve kesin sebep belirtilerek fesih bildirimi yapılması kuralı, geçerli sebebe dayanan fesihler için söz konusudur. Haklı fesihte şekil şartı aranmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin gerekçesi dosya içeriğine uymamaktadır. Mahkemece, işin esasına girilerek taraflarca gösterilecek tüm deliller toplanmalı ve hâsıl olacak neticeye göre bir karar verilmelidir. Kararı sadece davalı vekilinin temyiz ettiği dikkate alınarak oluşan usuli kazanılmış hak göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda mahkemece eksik inceleme ile verilen hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.