DSÖ bünyesinde “Okul Çağındaki Çocuklarda Sağlık Davranışları” (HBSC) temalı araştırma her dört yılda bir gerçekleştiriliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, yaklaşık her altı ergenden birinin siber zorbalığa maruz kaldığını ortaya koydu.
DSÖ Avrupa Bölge Dairesi ile işbirliği içinde yürütülen çalışmada araştırmacılar, 44 Avrupa ve Orta Asya ülkesinin yanı sıra Kanada’da 11, 13 ve 15 yaşlarındaki 279 binden fazla ergene siber zorbalık konusunda sorular yöneltti.
Araştırma sonucunda, kötü niyetli ve içerikli mesaj, gönderi veya elektronik –postalar, ya da izinsiz olarak çevrimiçi görüntü veya fotoğraf paylaşmak da dahil olmak üzere siber zorbalığın arttığı tespit edildi.
DSÖ bünyesinde “Okul Çağındaki Çocuklarda Sağlık Davranışları” (HBSC) temalı araştırma her dört yılda bir gerçekleştiriliyor.
HBSC Uluslararası Koordinatörü Doktor Joanna Inchley, dijital dünyanın, öğrenme ve bağlantı kurmak için inanılmaz fırsatlar sunarken, siber zorbalık gibi zorlukları da giderek artırdığı uyarısında bulundu.
Inchley, “Bu durum, gençlerimizin zihinsel ve duygusal sağlığını korumak için kapsamlı stratejiler gerektirmemizi zorunlu kılıyor. Hükümetlerin, okulların ve ailelerin çevrimiçi riskleri ele alma konusunda işbirliği yapmaları, ergenlerin gelişimi için güvenli ve destekleyici ortamlara sahip olmalarını sağlamaları çok önemli. ” dedi.
Kızlar siber zorbalığa biraz daha fazla hedef oluyor
Araştırmaya göre kızlar siber zorbalığa biraz daha fazla hedef oluyor. Buna göre, erkeklerin yüzde 15’i, kızların ise yüzde 16’sı siber zorbalığa maruz kalmakta.
2018’de kızların yüzde 13’ü ve erkeklerin yüzde 12’sinin siber zorbalığın hedefi olduğu bildirilmişti.
Ülkeyi düzeyinde de farklılıklar var
Araştırma ülke düzeyinde, Bulgaristan, Litvanya, Polonya ve Moldova’daki erkek çocukların en yüksek düzeyde siber zorbalık mağduru olduğunu, İspanya’daki erkek çocukların ise en düşük düzeyde siber saldırı hedefi olduğunu ortaya koydu.
Yine araştırmaya göre siber zorbalığa hedef olan erkek çocukları, kızlara oranla daha fazla yaşadıkları tacizi şikayet ediyor.
Erkek çocukların yüzde 14’ü şikayette bulunurken bu oran kızlarda yüzde 9’u geçmiyor.
Zorbalık ve fiziksel kavga
Araştırmaya göre genel olarak ergenlerin yaklaşık yüzde 11’inin okulda zorbalığa maruz kalırken, bu alanda erkekler ve kızlar arasında ortalama olarak önemli bir fark görülmüyor.
Bununla birlikte, bu alanda ülkeler arasında önemli farklılıklar yaşanabiliyor.
Zorbalık kurbanı olma oranı Litvanya’da 11 yaşındaki erkek çocuklar arasında yüzde 34 iken Fransa ve Belçika’nın Fransızca konuşulan bölgelerinde 15 yaşındaki erkek çocuklar arasında bu oran yüzde 2 olarak kayıtlara geçti.
Litvanya’da 13 yaşındaki kızların yüzde 33’ü, zorbalık kurbanı
Litvanya’da 13 yaşındaki kızların yüzde 33’ü, İtalya, İspanya ve Portekiz’de 15 yaşındaki kızların yüzde 3’ünün zorbalık kurbanı olduğu rapor edildi.
Bu arada ankete katılan ergenlerin yaklaşık yüzde 6’sı zorbalık yaptıklarını kabul ederken, bunun erkekler arasında daha yaygın olduğu görüşünü dile getirdi.
Erkeklerin fiziksel kavgaya karışması daha fazla olası olduğu rapor edilen araştırmada kızların yaklaşık yüzde 6’sına kıyasla erkeklerin yüzde 14’ü fiziksel kavgaya karıştığı ifade edildi.
Ermenistan’daki 13 ve 15 yaşlarındaki erkekler en yüksek seviyede fiziksel kavgaya karışanlar arasında
Fiziksel kavga yaygınlığı neredeyse tüm ülkelerde erkekler arasında daha yüksek seyrederken, Ermenistan’daki 13 ve 15 yaşlarındaki erkekler en yüksek seviyede fiziksel kavgaya karışanlar arasında ilk sırada yer aldı.
Norveç, Portekiz ve İsveç’teki 15 yaşlarındaki kızlar ise bu fiziksel kavgaya karışma alanında en düşük seviyeyle son sırada gösterildi.
Ülke zenginliği, gelir veya cinsiyet eşitsizliği gibi faktörler önemli mi?
Dublin Trinity College’da araştırma görevlisi ve araştırmayla ilgili raporun yazarlarından Alina Cosma, Euronews Health’e yaptığı açıklamada, ülke zenginliği, gelir veya cinsiyet eşitsizliği gibi faktörlerin de zorbalık ve kavgaları etkilediğini belirtti ve bunun önceki araştırmalarda da tescil edildiğini söyledi.
‘Uyandırma çağrısı’
Raporda Belçika’dan ankete katılan kızlardan birinin, “Bence gençlerdeki en büyük sağlık sorunu, ergenlerin ve çocukların zorba davranışları nedeniyle ruhsal sorunlar yaşaması.” şeklindeki açıklamasına yer verildi.
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Doktor Hans Kluge, raporun, zorbalık ve şiddetin ne zaman ve nerede olursa olsun ele alınması için herkes için önemli bir “uyandırma çağrısı” olma özelliği taşıdığını belirterek, “Gençler her gün altı saate kadar internette vakit geçirirken, zorbalık ve şiddet oranlarındaki küçük değişikliklerin bile binlerce kişinin sağlığı ve gelişimi üzerinde derin etkileri olabilir.” dedi.
“Siber zorbalık hem bir sağlık hem de bir insan hakları sorunu”
Raporun yazarlarından Alina Cosma araştırma sırasında dikkatli ve özenli bir metodolojiye sadık kaldıklarını belirterek, zorbalığın genellikle kötü fiziksel sağlık, psikolojik sorunlar ve düşük okul performansı ile bağlantılı olduğuna dikkat çekti.
Siber zorbalığın olumsuz etkileri konusunda uyarıda bulunan DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Doktor Hans Kluge, “Kendine zarar vermekten intihara kadar, siber zorbalığın her türlüsünün gençlerin ve ailelerinin hayatlarını nasıl mahvedebileceğini gördük. Bu hem bir sağlık hem de bir insan hakları sorunu ve çocuklarımızı hem çevrimdışı hem de çevrimiçi şiddet ve zarardan korumak için gerekli her türlü adımı atmalıyız.” dedi.