Vergi İncelemesine Yevmiye Defteri Yerine Defteri Kebir İbraz Edilmişse, KDV İndirimleri Reddedilemez

T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
 
Esas : 2020/1316
Karar : 2022/634
Tarih : 18.05.2022

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Grup İnşaat Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, yevmiye defteri ile envanter defterini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2008 yılının Şubat ilâ Aralık dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri, vergilerin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı:

Olayda, 2008 yılına ait defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının, davacı şirket yetkilisine tebliğ edildiği ancak davacı tarafından sadece defteri kebir ve yasal belgelerin incelenmek üzere vergi dairesine ibraz edildiği, yevmiye defteri ile envanter defterinin incelemeye ibraz edilmediği sabittir.

İnceleme elemanınca, davacı şirket tarafından sunulan yasal belgeler ile defter-i kebirin hesap bazında karşılaştırılması ve mükellefin beyannameleri ile uyum içinde olup olmadığının tespiti ile davacının sahte belge kullanıp kullanmadığının ortaya konulması mümkün ve vergi incelemesinin amacı ve ruhuna da uygun iken yasal kayıtların denetim imkanı olmadığından bahisle düzenlenen rapor doğrultusunda yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmamaktadır.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu vergi ve cezaları kaldırmıştır.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 06/11/2019 tarih ve E:2016/5876, K:2019/7126 sayılı kararı:

Olayda, davacıya ait yasal defter ve belgelerin ibrazı usulüne uygun olarak tebliğ edilen yazı ile istenilmiş olmasına rağmen, yevmiye ve envanter defterinin inceleme elemanına ibraz edilmediği sabittir.

Davacı tarafından defterlerin ibraz edilmemesine ilişkin, yevmiye defterinin bir karşıt inceleme nedeniyle bir başka yeminli mali müşavir bürosuna teslim edildiği, inceleme sonrasında defterin iade edilip edilmediği konusunda anlaşmazlık bulunduğunu ileri sürülmüş ise de davacı şirket temsilcisinin “2008 yılında işlerimizin iyi gitmemesi nedeniyle iflas ettik, hiçbir ödememizi yapamadık, işyerimize yaklaşık 80 tane haciz geldi. Bu nedenle işyerimizi terketmek zorunda kaldık. Bu süreç zarfında defterlerimiz kaybolmuştur.” şeklinde beyanda bulunarak 30/01/2013 tarihli defter ve belge teslim alma tutanağını imzaladığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davacının dava aşamasında da defter ve belgeleri mahkemeye ibraz edebileceği yönünde bir beyanı bulunmamaktadır.

Defter ve belgelerin muhafaza biçim ve süreleri ile ibraz yükümlülüğünü düzenleyen yasal hükümler karşısında, ileri sürülen bu hususların haklı mazeret olarak kabulü mümkün olmayıp hiçbir mücbir sebep bulunmaksızın defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen, daha sonra dava aşamasında bunları mahkemeye ibraz edebileceği yönünde bir beyanı olmayan davacı hakkında yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi hukuka uygun görülmemiştir.

Yeniden verilecek kararda verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının hukuka uygunluğu hakkında ayrıca inceleme yapılacağı tabiidir.

Daire bu gerekçeyle mahkeme kararını bozmuştur.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, ilk kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu vergi ve cezaların hukuka uygun olduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Davacının 2008 yılına ait defter ve belgelerinin incelenmek üzere ibrazının istenilmesine ilişkin yazının 30/01/2013 tarihinde davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi üzerine davacı tarafından ilgili yıla ilişkin yasal belgeler ile Bakırköy 22. Noterliği tarafından … tarih ve … tasdik numarası ile tasdikli defteri kebir idarenin müfettişlik adresine ibraz edilmiştir. Aynı yıla ilişkin yevmiye defteri ile envanter defteri ise incelemeye ibraz edilmemiştir.

Bunun üzerine davacı adına, yevmiye defteri ile envanter defterini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca dava konusu cezalı tarhiyatlar yapılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) işaretli fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş; Kanun’un 30. maddesinin ikinci fıkrasının (3) numaralı bendinde de, bu Kanun’a göre tutulması mecburi olan defter ve belgelerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hali re’sen takdir nedeni olarak sayılmıştır.

213 sayılı Kanun’un 182. maddesinde bilanço esasına göre tutulacak defterler yevmiye defteri, envanter defteri ve defteri kebir olarak sayıldıktan sonra 183. maddesinin birinci fıkrasında, yevmiye defteri, kayda geçirilmesi icabeden muamalelerin tarih sırasıyla ve madde halinde tertipli olarak yazıldığı defter olarak; 184. maddesinde ise defterikebir, yevmiye defterine geçirilmiş olan muameleleri buradan alarak usulüne göre hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplıyan defter olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un “Tasdike tabi defterler” başlıklı 220. maddesinde, tasdik ettirilmesi mecburi olan defterler arasında yevmiye ve envanter defterleri sayılmış olup defteri kebir bu defterler arasında sayılmamıştır.

213 sayılı Kanun’un 256. maddesinde de, mükelleflerin muhafaza etmek zorunda oldukları defter ve belgeleri muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların istemeleri üzerine ibraz ve inceleme için arz etmeleri gerektiği düzenlenmiştir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiştir. Anılan Kanun’un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında da, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar yasal defterlere kaydedilmek koşuluyla indirilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında belirtilen şartların yerine getirilmesi ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkündür.

Defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi halinde katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesinin sebebi, defter ve belgelerini muhafaza ve ibrazla yükümlü olan mükellefin, yüklendiği katma değer vergisinin, teslim ve hizmetleri dolayısıyla doğan katma değer vergisinden indirilebilmesi için zorunlu olan, “katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi” ve “vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi” şartlarının gerçekleştiğini ispat edememesidir.

Olayda, davacının, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirim şartlarını taşıdığını ortaya koyamadığından bahisle indirimleri reddedilmiş ise de davacının tasdik zorunluluğu bulunmamasına rağmen uyuşmazlık konusu 2008 yılına ait defteri kebiri 28/12/2007 tarihinde tasdik ettirdiğinin anlaşılması, bu defterin yevmiye defterine geçirilmiş olan muamelelere dayanılarak düzenlenmesi ve anılan raporda ibraz edilen defteri kebirle ilgili olarak herhangi bir eleştiride bulunulmamış olması karşısında, yasal defterlere kayıt şartının gerçekleştiği anlaşıldığından katma değer vergisi indiriminden yararlanmak için zorunlu bulunan şartların gerçekleşmediğinden söz edilemeyecektir.

İnceleme elemanınca, davacı şirket tarafından sunulan yasal belgeler ile defteri kebirin incelenerek davacının beyanları ile defter ve belgelerinin uyumlu olup olmadığının ve katma değer vergisi indirimi için yasal şartların ispat edilip edilmediğinin ortaya konulması mümkün olduğundan davacı adına, yevmiye defteri ile envanter defterini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden ilgili yıldaki tüm katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

Davalının … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE,

2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

Bu Yazıyı Paylaşın