Brian Owens*
New Brunswick ve Nova Scotia’yı birbirine bağlayan bir alçak bataklık şeridi olan Chignecto Isthmus, Kanada’da deniz seviyesindeki yükselişe karşı en savunmasız bölgelerden biri olabilir. Yalnızca 21 kilometre genişliğindeki eyaletler arası kara şeridi, güneybatı kanadında Fundy Körfezi’nin meşhur devasa gelgitlerince dövülüyor.
New Brunswick’e bağlı Sackville kasabasında, kara şeridinin batı ucunda bulunan Mount Allison Üniversitesi’nden kıyı jeomorfoloğu Jeff Ollerhead, ilk olarak 1600’lerde inşa edilen bir toprak hendek ağınca korunan ‘bentlerin tepe noktalarının, ilkbahardaki yüksek gelgitlerde, su yüzeyinden yalnızca biraz daha yüksekte kaldığını’ söyledi. Ollerhead, “Eğer büyük bir fırtına yaşanırsa, sular bentleri aşacaktır” dedi.
HESABA KATILMAYAN TEHLİKELER
Bilim insanları ve toplum, deniz seviyesindeki yükselişten ötürü kaygıya kapıldığında, genellikle toplulukların ne zaman ve nerede kalıcı biçimde sular altında kalacağı meselesine odaklanır. Ne var ki yükselen denizlerin yollardan ve diğer hayati öneme sahip altyapıdan kopmak gibi çok daha fazla insanı çok daha erken bir zamanda etkileyecek farklı bir sonucu daha var. Maryland Üniversitesi’nden inşaat mühendisi Allison Reilly, bunun, toplumun neredeyse hiç dikkate almadığı bir tehdit olduğunu belirtti.
Sele karşı savunmasız durumdaki Chignecto kara şeridi, nelerin tehlikede olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bununla birlikte, yeterli seviyedeki bentlerin ardına gizlenen pek çok hayati altyapı ağı da var: Trans-Kanada Karayolu, Kanada Ulusal Demiryolu hattı, çoklu elektrik iletim hatları, fiber optik kablolar, rüzgar enerjisi çiftliği ve tarım arazileri.
KESİNTİLER GİTTİKÇE DAHA YAYGIN HALE GELİYOR
Chignecto kara şeridinin yakın gelecekte baştan sona sular altında kalması pek muhtemel görünmese de -bu, New Brunswick ile Nova Scotia arasındaki bağlantıyı koparacak çok kötü bir sonuç olur – fırtınayla bağlantılı sellerin neden olduğu kesintiler gittikçe daha yaygın hale geliyor. Bu, tıbbi hizmete ulaşmak, Nova Scotia’nın Halifax kentindeki uluslararası havaalanına erişmek, hatta alışveriş yapmak amacıyla kara şeridini sık sık kullanan Ollerhead halkı için kötü bir haber. Daha geniş ölçekte baktığımızda ise karayolu ya da demiryolu hattının geçici süreyle su altında kalması, bölgenin en önemli ekonomik lokomotifi olan Halifax Limanı’ndaki işleyişi sekteye uğratabilir.
SELLER: HEM DAHA YAYGIN, HEM DAHA SIK
Yayınlanan yeni bir makalede, Reilly ve meslektaşları, mahsur kalma tehdidinin yaygınlığını ve sıklığını gözler önüne serdi. Reilly ve meslektaşları, insanların sıkça yolları su altında bırakan gelgitleri hesaba katmak için yolculuklarını ve iş programlarını ayarlamak zorunda olduğu Maryland’in doğu kıyısında yürüttüğü araştırmadan yola çıkarak, deniz seviyesindeki bir metre yükselişle birlikte, ABD’nin kıyı kesiminde sular altında kalacak olandan iki kat daha fazla insanın tecride maruz kalacağını hesapladı.
“Yaşamını deniz seviyesinden [üç metre] yüksekte sürdüren insanların evlerinde bir sorun yaşanmayabilir” diyen araştırmacı, “Yine de bu durum, rahatlıkla markete gidebilecekleri anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.
RİSKİN DÜŞÜK OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN BÖLGELER DAHA SAVUNMASIZ
Deniz seviyesindeki yükseliş çoğunlukla uzak geleceğe dair bir sorun olarak algılansa da Reilly, insanların çok daha erken bir gelecekte izolasyona maruz kalacağını vurguladı. Reilly, “Bunu kendi hayat süremiz içinde görmemiz fazlasıyla muhtemel” öngörüsünde bulundu.
Allison Reilly, daha da kötü olan şeyin, şu anda deniz seviyesinde yükseliş riskinin düşük olduğu zannedilen pek çok bölgenin, bir izolasyon durumunda birden bire çok daha savunmasız bir hale gelmesi olduğunu dile getirdi.
Planlamacılar alçak seviyedeki Florida’nın ciddi biçimde sular altında kalacağını bilse de yüksek kayalık kıyılara sahip Maine’in genel anlamda düşük risk altında olduğu düşünülür. Buna karşın, Reilly ve meslektaşlarının gerçekleştirdiği araştırma, Maine eyaletindeki kıyı yerleşimlerinde ve nehir vadilerinde yaşayan toplulukların, sel kaynaklı bir tecride maruz kalma olayına karşı savunmasız olduğunu ortaya koydu.
‘İKLİM GÖÇÜNE HAZIRLANMAK ZORUNDAYIZ’
Reilly, hem inşa ettiğimiz yerleşimler ve korumalar açısından hem de insanlar deniz seviyesindeki yükseliş yüzünden yaşam kalitesinin çok fazla düştüğü bölgelerden ayrılırken onları bekleyen iklim göçmenleri dalgasına hazırlanma sürecimiz açısından, yükselen denizlerden kaynaklanan bu çok daha süratli etkinin daha geniş bir planlama sürecinin parçası haline gelmesi gerektiğini belirtti. Bunun gibi bir planlama, New Brunswick ve Nova Scotia eyalet hükümetlerinin bentleri yükseltme ya da yenileriyle değiştirme doğrultusunda çeşitli planları gözden geçirdiği Chignecto Isthmus’ta hayata geçiriliyor.
Ollerhead’e kalırsa bu iş gerektiği kadar erken başlamayacak. “Nova Scotia’nın bir ada haline gelmesi için deniz seviyesinin çok fazla yükselmesi gerekiyor; öte yandan büyük ulaşım bağlantılarını günler, haftalar ya da aylar boyunca kesintiye uğratan bir fırtınayla karşı karşıya kalabilirsiniz” diyen Ollerhead, “Bunun ne zaman yaşanacağını öngörmek neredeyse imkansız ama en nihayetinde yaşanacak” öngörüsünde bulundu.
*Bilim yazarı ve editör
Yazının orijinali Hakai Magazine sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)