DAVA ve KARAR :
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık E. M.’in maktule Y. K.’ü kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin suç vasfının tasarlayarak öldürme olduğuna, takdiri indirim uygulanmaması gerektiğine ve sair hususlara yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Maktule Y. K. ile sanık E. M.’in daha önce evli olup 10.04.2013 tarihinde boşandıkları, ancak boşanmadan sonra da görüşmeye devam ettikleri, maktulün başka bir erkekle ilişkisi olduğunu öğrenen sanığın bu nedenle maktule Y. ile tartıştığı ve iple boğazını sıkarak öldürdüğü olayda; sanık ile aralarında resmi evlilik bağı olmayan maktulenin Türk Medeni Kanununun 185. maddesi uyarınca sanığa karşı sadakat yükümlülüğünün bulunmaması karşısında, maktulenin başka birisi ile ilişkisinin olması sanık lehine Haksız tahrik oluşturmayacağı gibi, sanığa yönelik maktuleden kaynaklanan başkaca bir haksız söz veya davranış da bulunmadığı halde, tarafların yeniden evlenme niyeti ile bir araya geldikleri, bu nedenle maktulenin sanığı aldatma özgürlüğünün olmadığı şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile, sanık hakkında tayin olunan cezadan TCK.nun 29. maddesi gereğince indirim yapılması suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
SONUÇ :
Kanuna aykırı olup, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğ namedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.