Uzaktan çalışma, Kovid-19 salgınını atlatmak için bir anahtar olabilir. Fakat yeni bir araştırmaya göre, ırkçılık ve diğer önyargılı tutumlarla mücadele çabalarına zarar verme ihtimali de bulunuyor.
Çalışma, dinler arası ilişkileri araştıran The Woolf Enstitüsü adına Survation tarafından yapıldı. Raporda ortak ofislerde çalışanların yüzde 76’sının (etnik kökene bakılmaksızın) etnik açıdan çeşitlilik içeren bir ortamda bulunduğu bildirildi.
Uzaktan çalışmaya geçişse, bu sosyal uyum normunu kesintiye uğratma noktasında. İşyeri arkadaşlıklarının farklı geçmişlere sahip kişiler hakkındaki yanlış düşünceleri kırmada önemli olduğu görüldü. Bu yüzden çalışanları ofis dinamiğinden uzaklaştırmak, önyargıyı en aza indirme çabalarına zarar verebilir.
Rapor, ofislere alternatif çalışma düzenlerinin, farklı etnik gruplar arasında aynı “sosyal karışım” fırsatlarını sağlamayacağı konusunda uyardı. The Woolf Enstitüsü’nün kurucusu Dr. Ed Kessler, evden çalışan insan sayısındaki artışın, insanların geriye doğru yönelip daha “izole” bir düşüncelere geçmesi riskini taşıyacağını söylerken şu ifadeleri kullandı:
“İnsanlar, Kovid-19 sırasında evden çalışmaya zorlandığı için izole edilmiş silolarına geri dönmeleri riski bulunuyor. Arkadaşlıklar için yeni fırsatlar yaratmak, kamu politikasının önemli bir bileşeni olmalıdır.”
İşsiz kişilerin, kendi etnik ve dini grupları dışında başka arkadaşı olmaması ihtimalinin neredeyse iki kat (yüzde 37) daha fazla olduğu kaydedildi.
Ülkenin farklı bölgelerindeki arkadaşlık çeşitliliğine gelince, İngiltere’nin kuzeydoğusundaki insanların, Londra’da yaşayanlara kıyasla yalnızca Britanyalı arkadaşlara sahip olma olasılığının yüzde 150, yalnızca Britanyalı meslektaşlara sahip olma olasılığınınsa yüzde 68 daha yüksek olduğu belirlendi.
The Woolf Enstitüsü, ırklar arası ve dinler arası eşleşme kavramlarını daha derinlemesine araştırdı. Siyahi veya Asyalı olmayan katılımcıların yaklaşık dörtte üçünün yakın bir akrabasının siyahi (yüzde 74) veya Asyalı (yüzde 70) biriyle evlenmesinden rahatsız olmayacağı tespit edildi. Katılımcıların yarısından azınınsa (yüzde 44) yakın bir akrabanın Müslüman biriyle evlenmesi fikri karşısında rahatsızlık duymayacağı belirtildi.
Araştırma, The Woolf Enstitüsü adına Survation tarafından yapıldı. Survation, araştırmayı İngiltere ve Galler’de 11 bin 701 yetişkinden oluşan ve ulus genelini temsil eden bir örneklem üzerinden gerçekleştirdi.