İÇTİHAT METNİ
DAVA ve KARAR :
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, ödenmeyen kira, kömür, aidat ve elektrik bedelinden oluşan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının 15.04.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi yaptıklarını, kira sözleşmesi devam ederken davalının ihtarname keşide ederek kira akdini tek taraflı feshettiğini, davaya konu yeri kiraya vermek üzere gazetelere ilan verdiğini, emlakçılarla görüştüğünü ancak kiraya veremediğini, kömür parası, aidat ücreti ve elektrik masrafının müvekkili tarafından ödendiğini, 1.250,00 TL 5 aylık kira bedeli, 325,00 TL 5 aylık apartman aidat masrafı, 1.540,00 TL kömür bedeli, 21,50 TL elektrik faturası olmak üzere toplam 3.136,50 TL’nin fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin eşinin tayini çıkması sebebi ile eşyalarını Ankara’ya taşımak zorunda kaldığını, çok mühim ve haklı sebeple kira sözleşmesinin feshini bildirdiğini, davacıya anahtarı teslim etmek istediğini ancak davacının anahtarı teslim almadığını, kiralananın Beyşehir’in en işlek caddesinde bulunmakta olup taşınmazın makul ve olağan koşullarda kiralanmamasının mümkün olmadığını, kömür bedeli olarak 300,00 TL ödemiş olmasına rağmen haksız olarak kömür ve aidat bedeli istendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1.250,00 TL 5 aylık kira bedelinin, 1.080,60 TL kömür bedelinin ve 114,30 TL aidat bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.04.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın mesken olarak kiraya verildiği ve sözleşmenin hususi şartlar 8.maddesinde kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır. hükmünün düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde, kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır.
Anahtarın kiralayana teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispatlanacağı hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, H.M.K.nun 200. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (HM.K. md.200/1) üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa (H.M.K. md.200/2), bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir. Davalı- kiracı anahtar teslimi hususunda yazılı delil sunmamıştır. Mahkemece anahtarın teslimi ile ilgili olarak davalı- kiracıya ispat hakkı tanınarak gerektiğinde yemin delili de hatırlatılarak anahtar tesliminin kiracının bildirdiği tarihte gerçekleştiğinin yeminle ispatlanması durumunda kiracının bildirdiği tarih esas alınarak, aksi takdirde davacı- kiraya veren tarafından bildirilen tahliye tarihi esas alınarak bu tarihe kadar işlemiş kira bedeline hükmedilmesi gerekir. Ayrıca sözleşmedeki ihbar şartına göre süresinde ihbarın yerine getirilip getirilmediğinin araştırılarak süresinde yerine getirilmiş ise makul süre kirasının da istenemeyeceğinin gözetilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.05.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.