Sanığın Hakimi Şikayet Edeceğine Dair Beyanları Hakkın Kullanımına İlişkindir

T.C.
YARGITAY
Beşinci Ceza Dairesi

Esas No : 2014/9033
Karar No : 2014/10894
Tarih : 13.11.2014

İÇTİHAT METNİ

DAVA ve KARAR :

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

Siirt Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, P.. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1-2-3-4-5-6-31-32-33-34-35-36-37-38-39-40 Değişik İş sayılı dosyalarında 17/05/2010 tarihinde yapılması karar altına alınan keşif ilk dosya için icra edilirken davacılar vekili sıfatıyla hazır bulunduğu, mahkeme hakimi ve bilirkişiler tarafından yapılan işlemlere itiraz edip, işaret parmağını sallamak suretiyle “Sizi şikayet edeceğim.” şeklinde sözler sarf ederek görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında; Mahkemenin talepleri dışına çıkarak keşif yapması nedeniyle itirazda bulunduğu, mülk bilirkişisinin arazi değerine ilişkin beyanına karşı ihsas-ı reyde bulunan hakimi bu konuda uyardığı, suçlamaları kabul etmediği şeklindeki savunması, 17/05/2010 tarihli tutanak içeriğine göre arazilerin değerinin sorulmaması halinde kararların Yargıtay tarafından bozulacağını mükerrer şekilde söylemesinin, keşfin icra ediliş biçimine ve usulüne yönelik itirazlarını dile getirmesinin görevinin gereği olduğu, tutanakta kolluk görevlilerince keşif mahalli dışına alındığı ve ardından çağrılan mülk bilirkişilerine araziye girmemelerini davacıların söylediğinin belirtildiği, taşkın şekilde taleplerde bulunduğu kabul edilse bile bu hususun görevi kötüye kullanma ve görevi yaptırmamak için direnme kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmaması, itiraz, taleplerini dile getirmesi ve Hakimi şikayet edeceğine dair beyanlarının hakkın kullanımına ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği nazara alındığında, oluşan şüpheli durumun lehine yorumlanması suretiyle beraatine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı, oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

Kabule göre de;

TCK’nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,

Kanuna aykırı, sanık ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın