İşçi Özlük Dosyasındaki Bilgiler İfşa Edilemez

 

T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
Esas No : 2014/37215
Karar No : 2016/9418
Tarih : 14.04.2016
ÖZET:
  • SAKLI KALMASI GEREKEN İŞYERİ ÖZLÜK DOSYASINDAKİ BİLGİLERİN İFŞASI VE BUNA BAĞLI MANEVİ TAZMİNATIN REDEDİLMESİNİN TEMYİZİ
  • İŞÇİ HAKKINDAKİ ÖZLÜK DOSYASINDAKİ ÖZEL BİLGİLERİN KORUNMASI GEREKTİĞİ
  • İŞÇİNİN KİŞİLİK HAKLARININ ZARAR GÖRDÜĞÜNÜN KABULÜ İŞÇİYE AİT ÖZEL YAZIŞMALARIN BULUNDUĞU ÖZLÜK DOSYASI

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Davacı, manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

A- ) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; müvekkilinin 30.7.2012-18.9.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin 18.9.2013 tarihinde işveren ile imzalanan protokol çerçevesinde sona erdiğini, aradan birkaç ay geçtikten sonra tarihinde müvekkilinin özlük dosyasının tamamının müvekkilinin halen çalıştığı …. teftiş kuruluna gönderildiğini, bu göndermenin müvekkilinin iş hayatına ve kariyerine zarar vermek için yapıldığını, müvekkilinin davalı işyerinden sağlık sebepleri nedeni ile ayrıldığını, müvekkilinin özlük dosyasının halen çalıştığı işyerine gönderilmesinin müvekkilinin kişilik haklarına ve manevi değerlerine zarar verdiğini, bunun neticesinde müvekkilinin halen çalıştığı işyerinin müvekkiline olumsuz baktığını, müvekkilinin psikolojik olarak yıpratıldığını iddia ederek manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.

B- ) Davalı Cevabının Özeti:

Davalılar vekili, manevi tazminatı için gerekli şartların oluşmadığını, müvekkilinin kusurlu bir eyleminin olmadığını, davacının kişilik haklarının zedelenmediğini, davacının somut deliller sunmadığını, müvekkilinin hukuka aykırı eyleminin olmadığını, müvekkilinin davacının yeni girdiği iş yeri ile yapılan şifahi görüşme sonucunda şahsi sicil dosyasının gönderildiğini, davacının …’nin değil, … işçisi olduğunu, davanın …’ye yöneltilmesinin anlamının bulunmadığını savunarak açılan davanın reddini istemiştir.

C- ) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, manevi tazminat oluşabilmesi için davacının kişilik haklarının zedelenmesi gerektiği, davacının kişilik haklarının zedelendiğini kanıtlamak için tanık dinlettiği, tanıkların davacının manevi zarara uğradığı konusunda beyanlarının olmadığı, gönderilen evraklar sebebiyle yeni işyerinde herhangi bir problem yaşamadığı, işinden uzaklaştırılmadığı, çalıştığı pozisyonun değiştirilmediği bu sebeple mahkemece davacının kişilik haklarının zedelenmediği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D- ) Temyiz:

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

E- ) Gerekçe:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının önceki işvereninin işyeri özlük dosyasını yeni işverene göndermesi sebebiyle davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

İşçi özlük dosyası konusunda düzenleme 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 75. maddesinde yer almaktadır. Düzenlemeye göre “İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır.

İşveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür.”

Davacı 18.9.2013 tarihinde davalı … bünyesinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra dava dışı … bünyesinde çalışmaya başlamıştır. Davacı burada çalışmaya devam ederken davacının önceki işyerine ait içerisinde iş sözleşmesi, özel yazışmaların, davacının bir kısım senede bağlı tutarları eski işyerine ödeyeceğine dair taahhüdünü içeren işten ayrılma dilekçesinin ve ödeme dekontlarının bulunduğu özlük dosyası yeni işverene gönderilmiştir.

Davacı davalının iş hayatını baskı altına almaya olumsuz etkilemeye hakkı olmadığını, çalışma hakkını sekteye uğratma kariyerini olumsuz etkileme amacıyla hareket edildiğini, bu sebeple psikolojik olarak üzüntü yaşadığını, manevi yönden yıprandığını belirterek manevi tazminat istemiştir.

Davalı yargılama sırasında söz konusu şahsi sicil dosyasının işverence istendiğini bu sebeple gönderildiğini belirtmişse de, davalı bu yönde bir delil sunmamış olup insan kaynakları müdürü olan davalı tanığı da dosyayı kendiliğinden gönderdiğini beyan etmiştir.

İşyeri şahsi sicil dosyası içerisinde özel yazışma olarak, davacının eski işverenine gönderdiği elektronik posta yazışmaları bulunmaktadır. Söz konusu yazışmalarda davacı sağlık sorunları sebebiyle ayrılmak istediğini bir süre çalışmayacağını eşinin sağlık sorunları ilgileneceğini bu süreden sonra her şey yolunda giderse güvendiği birileriyle çalışma hayatına dönebileceğini belirtmektedir.

Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı … özetle, davacının şu an çalıştığı … genel müdürü olduğunu, davacı işe başladıktan sonra davalı şirketin sahibi davalı Z.’ın kendisini aradığını, davacı ile sorunlu ayrıldıklarını, ayrılma sürecinin sorunlu olduğunu, davacının kendilerine doğruları söyleyemeyeceğini dikkat edilmesi gereken bir insan olduğunu söylediğini, bu konuşmadan bir ay sonra davacının önceki işyeri şahsi sicil dosyasının kendilerine gönderildiğini, davacıyı kötüleyen bir husus olmadığını, söz konusu belgelerin patrona kadar gittiğini davacının arkasında durmasa iş sözleşmesinin feshedileceğini ancak davacıyı tanıdığı için iş sözleşmesinin feshedilmediğini beyan etmiştir.

Somut olay, yargılama sırasında dinlenen tanıklar ve sunulan deliller değerlendirildiğinde, içerisinde özel yazışmaların, davacının bir kısım senede bağlı tutarları eski işyerine ödeyeceğine dair taahhüdünü içeren işten ayrılma dilekçesi ve ödeme dekontlarının olduğu işyeri özlük dosyasının yeni çalıştığı işverenine gönderilmesi eyleminin davacıyı rahatsız etme, onu doğruları söylemeyen bir kişi olarak gösterme amacı taşıdığı, bu olay sonrası davacının iş sözleşmesinin feshinin gündeme geldiği ancak buna engel olunduğu, yaşanan olay sebebiyle davacının manevi yönden etkileneceği açık olup bu sebeple manevi tazminata hak kazandığının kabulü gerekirken reddi hatalıdır.

SONUÇ :

Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın