Çok bilinen bir atasözümüz vardır; “Borç yiğidin kamçısıdır.” Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun “Türk Bankacılık Sektörü Temel Göstergeleri Eylül 2016 Raporu” sonuçlarına göre; kamçının boyunun çok uzadığı görülmektedir.
Yazımızın başlığı, vatandaş yeni yıla 403 milyar TL borç ile girdi olmakla beraber, bu borç rakamı Eylül 2016 sonu itibarıyla açıklanan tutardır. Yıl sonu tutarının tahminen 406 milyar TL seviyesinde olduğunu düşünmekteyim.
Aşağıda sözü geçen raporda yer alan tablolarda; vatandaşın borçlarının türleri, gelişimi ve ödenmeme nedeniyle takibe alınan tutarları ayrıntılı bir şekilde bulacaksınız.
Eylül 2016 döneminde tüketici kredileri bir önceki çeyreğe göre artarak; 403 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Konut kredisi 154 milyar TL, bireysel kredi kartları 82 milyar TL, ihtiyaç ve diğer tüketici kredileri ise 160 milyar TL’dir.
Eylül 2016 dönemi itibarıyla takipteki kredilerin brüt tutarı 55 milyar TL’dir. Tüketici kredilerinin (bireysel kredi kartları dahil) takibe dönüşüm oranı Eylül 2016 döneminde yüzde 4.54 olarak gerçekleşmektedir.
NEREDEN NEREYE…
Bankacılık sistemine borçlu olan vatandaş sayısı 25 milyon kişinin üzerindedir. Vatandaşın borcu 2002 yılında 6.6 milyar TL’den, Eylül 2016 itibarıyla 403 milyar TL’ye çıkmıştır. Bu ülkemizde çalışma çağındaki nüfusun 53 milyon 359 bin 594 kişi olduğu dikkate alındığında; çok büyük bir rakamdır.
Vatandaşın konut, taşıt, ihtiyaç ve diğer kredi tutarı 2002 yılında 2.3 milyar TL iken bugün 321 milyar TL’ye, kredi kartı borcu ise 4.3 milyar TL’den 82 milyar TL’ye ulaşmıştır. Böyle bir yükseliş Türkiye’nin büyüme hızında olmuş olsa idi, şu anda dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeydik. İşte o zaman, diğer ülkelere çok rahat gider yapabilirdik.
Bu tablonun vatandaş açısından, bugünkü ekonomik kriz ortamında sürdürülebilirliği görülmemektedir. Vatandaş borçludur; ya işini kaybetmiştir, ya da işini kaybetmese bile borcunu ödeyecek kadar gelir elde edememektedir. Bu borç tablosu; siyaseti de belirlemektedir. Borçlu vatandaş, kritik durumunu düşünerek hareket etmekte, ülkedeki muhalefetin durumu da siyasi tercihini hep iktidardan yana kullanmasına neden olmaktadır.
Kaynak: Nedim Türkmen-Sözcü Gazetesi