Yale Üniversitesi’nden bilim insanları Alzheimer hastalığının tedavisi için 50 yıldır kullanılan bir antibiyotiği geliştirerek, umut vadeden bir tedavi geliştirdiler. Araştırmada yeni keşfedilen içilebilir bir polimer kokteyli sayesinde Alzheimer’ın başlangıç aşamalarında hastalığı engellenebileceği öne sürülüyor.
Bilimsel olarak Alzheimer hastalığının nedeni olarak, beyinde amiloid beta ve tau proteinlerin birikmesi nedeniyle oluştuğu düşünülüyor. Buna rağmen bu toksik plaka birikimini hedefleyen ilaçlar başarısız oldu. Bu nedenle bazı bilim insanları bu yaklaşıma başka açılardan yaklaşmayı deniyor.
Yale’den araştırmacılar Alzheimer beyin patolojisine odaklanarak, hastalığın başlangıç evrelerini inceledi. Hücresel prion protein, amiloid beta plakaların toksik sinyalleme prosesiyle ilişkili olduğundan, bu iki bileşik arasındaki ilişki kesilirse, Alzheimer başlangıç aşamalarında durdurulabileceği düşünüldü.
“Bu ağda iyileştirici etkisi olan moleküller bulmak istedik,” diyor kıdemli araştırmacı Stephen Strittmatter.
10,000 üzerinde potansiyel molekül tarayarak inhibitör aradılar. Sefalosforin grubu antibiyotiği sefiksimin yüksek miktarda inhibe etme özelliği olsa da, ilk denemelerde aktivite durdurmada valide olamadı. Bu nedenle araştırmacılar moleküler yıkılma ürünlerinin bu duruma yol açabileceğini düşündü.
İlerleyen deneylerde antibiyotiğin yıkımıyla oluşan spesifik bir polimerin beyin-kan bariyerini geçerek, amiloid beta ve hücresel prion proteini arasında etkileşimi bozduğu anlaşıldı. Asıl ilginç olan ise bu molekül sadece sefiksim ve seftezidimde bulunuyor. Diğer sefalosforin grubu antibiyotiklerde bulunmuyor.
Sonrasında bu polimer molekülü, bir çözelti haline getirildi ve Alzheimer fare modellerinde test edildi. Sonuçlar gerçekten umut vaat ediyor, hayvanlar gözle görülür sinaps onarımı ve hafıza iyileşmesi gözlendi.Ayrıca deneysel polimer kokteyli de Creutzfeldt-Jakob Hastalığı modelinde test edildi ve benzeri başarı yakalandı.
Araştırmacılar henüz işin başında olsalar da, sonuçların gerçekten umut vaat edici olduğunu belirtiyorlar. Daha fazla çalışma yapılarak,ilacın güvenlik profili oluşturulacak ve insan klinik denemelerine geçilecek. Araştırma Cell Reports dergisinde yayınlandı.
Kaynak: gercekbilim.com-Oğuz Sezgin