2015’te yeniden eğitime açan tarihi Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, Turkcell’in desteğiyle yeni bir teknoloji sınıfına kavuştu.
Türkiye’nin en büyük adası olmasının yanında batıdaki en uzak noktasıdır Gökçeada… Batı demek, gelişmişlik demek ancak Gökçeada (İmroz), batılı olmanın nimetlerinden pek faydalanamamıştı. Örneğin eğitim konusunda yeteri kadar şanslı değildi. Batılılaşmanın en önemli işareti olan eğitimden yeteri kadar beslenemeyen adada şimdi yeni bir sevinç yaşanıyor. 700 civarında öğrencinin eğitim gördüğü iki lisesiyle Gökçeada, yeni bir okul daha kazandı. Okul yeni ama hikayesi eski aslında… Hem de göz yaşartan türden…
Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi’nden bahsediyorum… Eski adı Tepeköy Rum İlkokulu olan Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi 1954 yılında köylüler tarafından imece usulüyle inşa ediliyor. Okul, çocuklarını okula göndermek isteyen ailelerin emekleriyle hayat bulmuş. Ancak hem Kıbrıs’ta yaşananlar hem de 1955’teki 6-7 Eylül Olayları adayı da etkilemiş. 1960’larda okul kapılarını kapatmış ve yalnızlığına terkedilmiş.
1960’ta nüfusu 6 bin civarında olan Gökçeada, Rumlar için sembolik bir yer. Nüfusunun büyük çoğunluğunu Türkiye’nin azınlığı denilen Rumlar oluşturuyormuş. Yarım asır önce Rumların sayısı 5 bin 487 iken adadaki Türk nüfusu 289’muş. Şu anda adanın nüfusu 8 bin 776. Rumların sayısı 200 civarında… Okulu kapanan, iş kurmakta zorlanan Rumlar Türkiye’nin en batısındaki yerlerini terk edip, daha Batı’ya; Avrupa ve ABD’ye göç etmiş… İşte bu gidenleri tekrar geri çağırmak için sembolik bir öneme sahip Gökçeada Rum Lisesi… 2 yıl önce tekrar çocuk sesleriyle çınlayan okul, eğitim hayatına başlamış.
Bu noktada Turkcell’in katkısı büyük. “Turkcell ile bağlan hayata” sloganı bir anlamda “Turkcell’le bağlan eğitime” olmuş… Yarım asır sonra 2015 yılında yeniden açılan tarihi Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi, Turkcell’in destekleriyle daha da gelişmiş, güzelleşmiş… Öğrencilerin eğitim imkanlarının en üst düzeye taşınması hedefiyle çalışan Turkcell, geleceğin kahramanları çocukların yararlanabileceği bir teknoloji sınıfı oluşturmuş.
Teknoloji sınıfında öğrenciler, 3 boyutlu yazıcı, Arduino elektronik öğrenme kitleri ve yazılım ekipmanlarıyla teknoloji konusunda eğitim alabilecek, kendilerine hediye edilen kodlama kitleri ile yazılımlarını oluşturarak geleceğin yerli yazılımlarına imza atabilecek. Bunların yanı sıra inşa edilen spor ve sosyal tesis ile öğrenciler eğitim süreçlerinde açık spor alanı, amfi tiyatro ve botanik bahçesinden de yararlanabilecek.
Selanik’ten, Girit’ten evlerine döndüler
Turkcell’in desteğiyle teknolojik ve sportif bir hale bürünen okuldaki açılışa katıldım. İmroz Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Laki Vingas, şu anda okulda 33 öğrencinin eğitim aldığını belirtiyor. Ailelerinin birçoğunun Selanik, Girit, İstanbul ve Atina’dan göç ettiğini vurguluyor Vingas. Yani geriye dönüş başlamış yavaş yavaş… “Bu ailelerin aidiyeti Gökçeada ile doğrudan bağlantılıdır” diye konuşan Vingas, “Elbirliğiyle yapılan çalışmalar sonucu, Gökçeada eskiden olduğu gibi çok kültürlü geleneğine tekrar kavuşuyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada bunca acı yaşanırken, savaşın ortasında kalan insanlar evlerinden yurtlarından edilirken, Gökçeada’ya topraklarına geri dönen, okullarına tekrar kavuşan, ait oldukları kültürde insanlar görmenin manevi hazzı ve gururu gerçekten çok büyük” diye anlatıyor.
Rum Patriği’nden huzur ve barış mesajı
Sözü Gökçeada Rum Ortaokulu ve Lisesi Müdürü İoakim Makis Kamburopulos alıyor. Onun için anlamı daha büyük açılışın. “1968-1969 öğretim yılında tek kelime Türkçe bilmeden annemle bu binanın kapısından geçmişken, yarım asır sonra burada bu güzellikleri yaşayacağım aklımdan bile geçmezdi” diye özetliyor yaşadığı hissi. Kamburopulos, öğrencilerine sesleniyor: “Sevgili öğrenciler, siz yokken buralar sessizdi hüzünlüydü, geçen sene geldiniz ve hayatımızı şenlendirdiniz.
Şimdi de okul bahçesinin heyecanı, coşkusu köyümüzü şenlendirecek ümitlerini dallandıracak, beklentilerini artıracak.” İmroz yani Gökçeada’nın küresel bir anlamı da var. İstanbul Rum Patriği Bartholomeos da İmroz’da doğmuş büyümüş. Eğitim gördüğü okulun açılışında o da vardı. Konuşmasını hem Rumca hem Türkçe yapıyor. Zira toplantının olduğu yerde Yunanistan’dan gelen misafirlerin sayısı oldukça fazla. “Bizler yanlış uygulamalarla en önemli ve değerli yaşam kaynaklarımızdan biri olan eğitimden yarım asır mahrum bırakıldık” diye başlıyor konuşmasına. “Gelin hep birlikte ortak yaşamın en iyi örneğinin sağlam temeller üzerinde geliştiği Gökçeada’mız, Yunanistan ve Anadolu arasında binlerce yıl var olmanın yanı sıra barış ve huzura da destek olarak toplumlarımıza ilham versin” diye bitiriyor Rum Patriği Bartholomeos sözlerini.
‘Eve dönen insanların hikayesi’
Sözü projenin destekçisi Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu alıyor. Boğazı düğümleniyor… Sesi titriyor… Birkaç saniye duraksıyor. Duygularındaki bu ani değişimi ise “Birinci Dünya savaşı sonrası mübadeleyle Türkiye’ye gelmiş bir ailenin mensubu olarak, dünya göçten korkarken eve dönen insanların hikayelerini duymak bir umut vesilesi.
Turkcell’e bu fırsatı verdiğiniz için sizlere teşekkür etmekten başka bir şey kalmadı” diye anlatıyor… Eğitim sorunu sadece Doğu şehirlerinin en ücra köşelerinde saklanmış köylerinde değil elbet… Batı’daki en uçtaki yerleri de etkiliyor. Turkcell’in başlattığı bu kampanya sadece bir eğitim projesinden ibaret değil bu nedenle… Gençlerin okullarına gitmesi değil yani…Yaşlanan insanlarımızın hatıralarıyla buluşması… Yaşlanan köylerin gençlerine, çocuklarına kavuşması…
Kaynak: Dünya Gazetesi-Kerim Ülker