Gerçeğe Aykırı Beyanla Mazeret İzni Alıp Tatile Gitmek Haklı Fesih Sebebidir

T.C.
YARGITAY
Yirmiikinci Hukuk Dairesi

Esas No : 2013/12745
Karar No : 2013/15574
Tarih : 25.06.2013
KAVRAM:
  • FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI
  • ANNESİNİN HASTALIĞINI GEREKÇE GÖSTEREREK İŞVERENDEN ON GÜN MAZERET İZNİ ALAN İŞÇİNİN BU SÜREDE TATİLE GİTMESİ
  • GEÇERLİ NEDENLE FESİH HAKLI NEDENLE FESİH

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Söylen tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatla boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.

Davalı vekili, davacının görevini terk ederek belli günlerde özel amaçlarla şehir dışına çıktığı, bu davranışlarını hafta tatili günleri öncesi ve sonrasına denk getirdiği, yöneticiden izin almaksızın çalışma süresi içinde işe devam etmediği, tahsis edilen aracı özel maksatlarla kullandığı, gerçeğe aykırı olarak annesinin rahatsızlığını beyan ederek izin alıp Küba’ya seyahate gittiği gerekçesiyle 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesi gereğince haklı sebeple feshedildiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Bozma ilamı sonrası mahkemece, davacının yıllık izinli olduğu dönemde yurtdışına çıktığı belirtilerek işverence feshin geçerli bir sebebe dayandığının ispatlanamaması sebebiyle davanın kabulüyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.

Hüküm davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.

4857 Sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.

4857 Sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Dosya içeriğine göre davalının işyerinde 14.3.2005-4.7.2010 tarihleri arasında İzmir bölgesinde seyahat otobüsü satış sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, yöneticiden izin almaksızın çalışma süresi içinde işe devam etmediği gerekçesiyle davalı işverence feshedilmiştir.

Pasaport kayıtlarına göre davacının 6.3.2010-13.3.2010 tarihleri arasında yurt dışında olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tanıkları beyanlarında davacının işverenden gerçeğe aykırı olarak annesinin rahatsızlığını gerekçe gösterip on günlük idari izin aldığını ve bu izninde Küba seyahatine giderek tatil yaptığını belirtilmiştir.

Bozma kararı sonrası işveren tarafından dosyaya sunulan izin belgelerinden davacının yurt dışında bulunduğu tarihlerde kanuni olarak izinli olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı annesinin hastalığı mazeretine dayanarak işverenden on günlük mazeret izni aldığı hususuyla ilgili mazeretin gerçek olduğuna dair tedavi evraklarını dosyaya sunmamıştır.

Somut olayda davacının gerçeğe aykırı olarak annesinin hastalığını gerekçe göstererek işverenden on günlük mazeret izni alıp Küba’ya seyahate gittiği sabit olduğu anlaşılmakla davacının bu eylemi işverene derhal fesih hakkı veren doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak nitelendirilmesi gerekir. İşverenin fesih nedenini 29.6.2010 tarihinde öğrendiği ve derhal fesih hakkını süresinde de kullandığı anlaşılmıştır. Belirtilen sebeplerle mahkemece davanın reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Belirtilen nedenlerle, 4857 Sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ :

Yukarıda belirtilen nedenlerle;

1-Yerel Mahkemenin yukarda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2-Davanın reddine,

3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 65,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya ödenmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 25.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın