Hastaları Ameliyat İçin Özel Hastaneye Yönlendiren Doktora Disiplin Cezası Uygulanır

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
 
Esas : 2019/6822
Karar : 2020/3454
Tarih : 04.11.2020

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının sonucu itibariyle onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 22.05.2019 tarih ve E:2015/2547, K:2019/3886 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: İstanbul İli, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp-damar cerrahı olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca “1/8 oranında aylıktan kesme cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, soruşturma kapsamında alınan ifadeler ve dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının kendisine tedavi ve muayene için gelen hastaları uygun tedavi etmeyerek var olan tedavilerini özel hastanelerde yapması için hastaları maddi menfaat temin etme amacıyla özel hastanelere yönlendirdiği görüldüğünden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca “1/8 oranında aylıktan kesme cezası” ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, dava konusu disiplin cezasına ilişkin işleme süresi içinde itiraz edildiği, bu nedenle itiraza konu disiplin cezasının kesinleşmediği, dava konusu işlemin davacının itirazı nedeniyle kesin ve yürütülebilir nitelikte, tek başına hukuksal etkileri olan bir işlem olarak kabulüne olanak bulunmadığından, davanın incelenmeksizin reddi gerekirken mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmadığından, mahkeme kararının gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği, disiplin cezasına yapılmış olan itirazın kabulüne ilişkin İl Disiplin Kurulu Kararı değerlendirilerek yeni bir karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 25/08/2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’nin 203. maddesinde, belirlenen kanunlarda bulunan “Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” ibareleri yürürlükten kaldırılmış, diğer mevzuatta “Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna yapılmış olan atıflar Sağlık Bakanlığına yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiş olduğundan, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu yerine Sağlık Bakanlığı hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 22.05.2019 tarih ve E:2015/2547, K:2019/3886 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dosyanın incelenmesinden, davacının İstanbul İli, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp-damar cerrahı olarak görev yaptığı, hastaneye müracaat eden hastaları anılan hastanede ameliyat etmeyip maddi menfaat temin etme amacıyla özel hastaneye yönlendirdiğine yönelik şikayette bulunulması üzerine yürütülen soruşturma sonucunda getirilen öneri doğrultusunda, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun … tarihli ve … sayılı işlemi ile, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca “aylıktan kesme cezası” ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacı tarafından söz konusu kararın kaldırılması talebiyle süresi içinde itiraz dilekçesi verildiği, ancak itirazı hakkında henüz karar verilmemişken 05.12.2013 tarihinde itiraza konu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, dava devam ederken İstanbul Valiliği İl Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile davacının itirazının kabulüne karar verildiği görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 6111 sayılı Kanun’un 113. maddesiyle değişik 135. maddesinde, disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebileceği, itirazda sürenin, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gün olduğu, süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalarının kesinleşeceği, itiraz mercilerinin, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorunda oldukları, itirazın kabulü hâlinde, disiplin amirlerinin kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebileceği veya tamamen kaldırabileceği, disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135. maddesinin üçüncü fıkrasında; ”İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.” hükmü yer almaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında, idare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri için sebepler sayıldıktan sonra, aynı maddenin 2. fıkrasında, temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesinin mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verileceği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bahsi geçen bu düzenlemelerle; 657 sayılı Kanun’un 135. maddesinde geçen disiplin cezalarına itiraz, itiraz merci ve itirazın tâbi olacağı süre yönlerinden ”özel” bir düzenleme yapılmış ve söz konusu disiplin cezalarının usule ve yasaya aykırı olduğu iddiasıyla, yasal süresi içerisinde doğrudan doğruya dava açmak veya yetkili merciye itirazda bulunmak seçenekleri tanınmıştır.

Anlaşılacağı üzere, 657 sayılı Kanun’un 135. maddesinde yer alan ”özel” düzenleme gereği, maddede zikredilen cezalara karşı idari aşamada tanınan itiraz hakkının kullanılmasının tercih edilmesi halinde, itiraz mercileri tarafından değerlendirme yapılarak tesis edilen işlemin cezalar hakkında nihai işlem niteliğinde olduğu, söz konusu maddede itiraz mercilerinin, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorunda oldukları yolundaki düzenleme uyarınca, itiraz mercileri tarafından itiraz dilekçesi incelenmek suretiyle bir değerlendirme yapılmaması halinde ise ceza kesinleşmeyecek, uygulanabilirlik özelliği taşımayacaktır.

Bakılan olayda, davacı tarafından, dava konusu 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme süresi içinde itiraz edildiği, bu nedenle itiraza konu disiplin cezasının kesinleşmediği, bu cezanın yetkili Yüksek Disiplin Kurulu’nun “ret” niteliğinde “olumsuz” kararının davacıya tebliği ile kesinleşeceği ve olumsuz işlem niteliğinde ret kararının davacıya tebliği üzerine 60 gün içinde dava açılabileceği hususları dikkate alındığında; dava konusu işlemin davacının itirazı nedeniyle kesin ve yürütülebilir nitelikte, tek başına hukuksal etkileri olan bir işlem olarak kabulüne olanak bulunmadığından, davanın incelenmeksizin reddi gerekirken mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de sözü edilen husus sonucu itibariyle hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

Vekalet ücreti açısından:

Bakılan olayda, davacı tarafından dava konusu işleme itiraz edildikten 55 gün sonra bakılan davanın açıldığı, davalı idare tarafından ise itiraz dilekçesinin verildiği tarihten 61 gün sonra davacının itirazının kabulüne karar verildiği, bu kararın davacıya, dava tarihinden sonra, 03.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden, davalı idarenin davacının itirazı hakkında Kanunda öngörülen 30 günlük süre içerisinde karar vermeyerek bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bu durumda; temyizen incelenen idare mahkemesi kararının, hüküm kısmında yer alan ” … …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, … TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine …” ibaresinin “………. …-TL yargılama gideri ile …- TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının esasa ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile SONUCU İTİBARIYLA ONANMASINA, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının da yukarıda yer verilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın