Sanık Hakkında TCK Maddesi Tatbik Edilirken Anayasa Mahkemesinin İptal Kararının Gözetilmesi Zorunluluktur

T.C.
YARGITAY
Onikinci Ceza Dairesi

Esas No : 2016/8055
Karar No : 2017/3879
Tarih : 11.05.2017
KAVRAM:
  • TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU
  • SANIK HAKKINDA TCK MADDESİ TATBİK EDİLİRKEN

ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARININ GÖZETİLMESİNDE

ZORUNLULUK BULUNMASI

  • HÜKMÜN BOZULMASI

İÇTİHAT METNİ

DAVA ve KARAR :

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair İnebolu (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05/12/2012 tarihli ve 2012/262 esas, 2012/404 karar sayılı kararının 31/12/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın deneme süresi içerisinde 17/04/2014 tarihinde ?kasten yaralama? suçunu işlediği ve Kastamonu 3.Asliye Ceza Mahkemesi?nin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği ve hükmün 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair İnebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2014/602 esas, 2015/93 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınmak suretiyle adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınıp, 240 promil alkollü şekilde araç kullanan sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ceza tayini,

Kabul ve uygulamaya göre de;

1-5237 sayılı TCK’nin 50/3 maddesinde, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü bulunduğu, sanığın suç tarihi itibariyle hapis cezasına mahkum edilmediği anlaşıldığından, sanık hakkında otuz günden daha az süreli hapis cezası verildiği halde, 5237 sayılı TCK’nin 50/1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımların birisine çevrilmesi gerekirken, bu hükme muhalefet edilmesi,

2-TCK’nın 179/3. maddesinde alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanmanın suç olarak düzenlenip aynı maddenin 2. fıkrasında ise yaptırımının belirlendiği gözetilmeksizin, 240 promil alkollü olarak araç kullanan sanık hakkında temel ceza tayininde TCK’nın 179/3. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,

3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın