Kapalı Olarak Kesilen Fatura, Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Eder

 

T.C.
YARGITAY
Onbirinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/757
Karar No : 2016/8777
Tarih : 01.12.2016
ÖZET :
  • KAPALI OLARAK DÜZENLENEN FATURANIN BEDELİN ÖDENDİĞİNE KARİNE TEŞKİL EDECEĞİ
  • İSPAT KÜLFETİ
  • FATURANIN AÇIK-KAPALI OLMASI-BEDELİN ÖDENEP ÖDENMEDİĞİ

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Ticari örf âdet gereği “kapalı fatura ”nın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği.. Faturanın altının faturayı tanzim eden tarafından kaşe vurularak imzalanması o faturanın kapalı fatura olduğuna ve fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu durumda ispat yükü yer değiştirir, diğer bir ifadeyle ödeme savunması yönünden mevcut karine karşısında alacaklının fatura bedelini tahsil etmediğini kanıtlaması gerekir

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …/02/2015 tarih ve 2012/303-2015/42 Sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR :

Davacı vekili; müvekkilinin şahsına ait … …. plakalı nakliye aracı ile davalı şirkete harfiyat ve kum nakli yaptığını nakil işinin tamamlanması sonucunda 02/07/2011 tarihli …. numaralı ….130,00 TL bedelli fatura ile …/…/2011 tarihli ….. numaralı…260,00 TL bedelli iki adet faturanın borçlu şirket tarafından düzenlendiğini, ancak müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine borçlu aleyhine takip başlatıldığını, borca ve yetkiye yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptaline takibin devamına, % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; takip konusu faturaların kapalı fatura olduğunu, kapalı faturaların yasa ve teamül gereğince bedeli alınmış fatura olduğunu, davacıya davalı şirketin yetkilisi ve sahibi olan …. tarafından keşide edilen ….200,00 TL miktarlı çek ile ödeme yapıldığını, bakiye ….190,00 TL’nin ise elden nakit olarak ödendiğini, davacının alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının işletme defteri tuttuğu ve tahsilat ve ödemelere dair herhangi bir bilgi kaydedilmediğinden davacı defterine göre alacağın varlığının tespit edilemediği, davalı şirket defterlerinde ise davaya konu faturaların kapalı fatura olması sebebiyle bedeli ödenmiş olarak kaydedildiği, davalı tarafından …/09/2015 vadeli ….200,00 TL bedelli çekin davacıya davaya konu nakliye hizmetine karşılık verildiğinin ifade edildiği, aksinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, davaya konu faturalar karşılığında ….200,00 TL bedelli çek verildiği kabul edildiğinden takip konusu faturaların bedelinin nakit olarak ödenmediği ve faturaların açık fatura olması gerektiği, bakiye borcun ödendiğinin ispatlanamadığı ve davacının davalı şirketten ….190,00 TL alacağının olduğu, takipten önce davalıya ihtarname çekilerek temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle davasının kısmen kabulüyle icra takibine itirazın iptaline, ….190,00 TL alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya dair talebin reddine, tarafların icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, davalıya verilen nakliye hizmeti sebebiyle düzenlenen faturaya dayalı alacağının ödenmediği iddiasıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine dair olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Taraflar arasındaki nakliye işi sebebiyle davacı tarafından 02.07.2011 ve ……..2011 tarihli faturalar düzenlenmiş, davacının işletme defterinde sadece bu iki faturanın kayıtlı olduğu ve alacaklı göründüğü, davalının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde ise faturalar kayıtlı olmakla birlikte bedellerinin ödenmiş olduğu tespit edilmiştir. Nitekim davalı, kapalı faturaların bedelinin ödenmiş olduğuna karine teşkil ettiğini savunurken, davacı faturaların açık fatura olması gerekirken kapalı düzenlendiğini ileri sürmektedir. Türk Ticaret Kanununda yada Vergi Usul Kanununda kapalı fatura kavramının tanımı yoktur. Bu kavram ticari örf ve âdet hukukundan doğmuştur. Fatura tanzim edildikten sonra, faturadaki rakamların altının iki çizgi ile kapatılıp fatura tanzim eden tarafından imzalanması, o faturanın bedelinin ödendiği anlamına gelir. … Ticaret Odası da ……..1948 tarihli … numaralı teamül kararı ile açık-kapalı fatura uygulamasının bir örf adet hukuk kuralı haline gelmesini sağlamıştır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 1. maddesinde, Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hâkimin, örf ve âdet hukukuna göre karar verebileceği ifade edilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 2. maddesinde de, bu düzenlemeye paralel olarak, Kanunda aksine bir hüküm yoksa ticari örf ve âdet olarak kabul edildiği belirlenmedikçe teamülün mahkemenin yargısına esas olamayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, davaya dayanak yapılan faturaların kapalı fatura olduğu, ticari örf âdet gereği kapalı faturanın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği, bu durumun aksini ispat etme yükümlülüğünün davacı üzerinde olduğu, ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davalının fatura bedelini ödemiş olduğunu ayrıca ispatla yükümlü olmadığı, dosya kapsamına göre de davacının fatura tutarınca alacaklı olduğunu yeterli delillerle ispat edemediği nazara alınarak, mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile ispat yükü davalıya yüklenerek davalının bakiye fatura bedelini ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ :

Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 1.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın