İstihkak İddiasının İcra Mahkemesine Sunulması Dava Hükmünde Olup Mahkemece Davanın Esası Hakkında Karar Verilmesi Gerekir

T.C.
YARGITAY
Sekizinci Hukuk Dairesi

Esas No: 2014/20603
Karar No: 2014/22593
Tarih: 19.12.2014
KAVRAM:
  • HUKUKİ NİTELENDİRMENİN YANLIŞ YAPILMASI
  • KANUN YARARINA BOZMA
  • İSTİHKAK

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.09.2014 tarihli kanun yararına bozma talebiyle Dairemiz’e gönderilen dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :

Davacı üçüncü kişi, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2012/112262 sayılı takip dosyasında yapılan 30.05.2013 günlü hacizde borçluya ait mahcuzlarla birlikte kendisine ait malların da haczedildiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; haczin yapıldığı yer ile birlikte İİK’nun 97/a maddesi değerlendirildiğinde iddianın reddi ile takibin devamına ve kanuni müddeti içerisinde istihkak davasının açılması, açılmadığı takdirde alacaklıya karşı olan bu talebinden vazgeçmiş sayılacağının 3. şahıslara İcra Müdürlüğü aracılığı ile tebliğine karar verilmiş; davacının kanun yararına bozma başvurusu üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 09.09.2014 gün, 2014/292342 sayılı kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur.

Dava dilekçesindeki anlatımdan ve sonuç bölümünden istihkak iddiasında bulunulduğu açıkça anlaşılmakta olup dava konusu uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak” iddiasına ilişkindir. Mahkemece anılan dava istihkak prosedürü içerisinde taraf delilleri toplanarak sonuca bağlanması gerekirken İİK’nun 97/a maddesi ile birlikte değerlendirilerek iddianın reddi ile takibin devamına ve kanuni müddeti içerisinde istihkak davası açılması gerektiği bildirilerek iddianın reddi ile takibin devamına şeklinde karara bağlanmış, istihkak davası açılması için de 3. şahıslara süre verilmesi talimatı verilmiştir. Mahkemece hukuki tavsif yanlış yapılarak takibin devamına ve bu kararların da kesin olduğuna hükmedilmiş ise de verilen kararın yasa ve uygulama nazara alındığında niteliği itibari ile temyizi kabil kararlardan olduğu görülmektedir.

Mahkemece, davanın hukuki nitelendirmesi yanlış yapılıp karar kesin olarak verildiğinden, davacı tarafından kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur. Yapılan değerlendirmede davanın 3. kişi tarafından İİK 97 vd maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davası olduğu, tarafların delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, bunun için de dilekçenin temyiz dilekçesi olarak kabulü gerektiği sonucuna ulaşılarak hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :

Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. ( HMK m.297/ç ) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Yazıyı Paylaşın