İşçinin İmzasını Taşıyan Bordro Sahteliği İspat Edilinceye Kadar Kesin Delil Niteliğindedir

T.C.
YARGITAY
Yirmiikinci Hukuk Dairesi

Esas No : 2017/37347
Karar No : 2017/17608
Tarih : 13.09.2017
KAVRAM:
  • İSPAT YÜKÜ
  • ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİL ÜCRETİ ALACAĞI İSTEMİ
  • BOZMADAN SONRA ISLAH YAPILAMAYACAĞI
  • APARTMAN GÖREVLİSİ

 

İÇTİHAT METNİ

DAVA :

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

Davacı, davalı işveren bünyesinde apartman görevlisi olarak çalıştığını, feragatname imzalaya zorlandığını, bu durumu kabul etmemesi üzerine, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, kötüniyet tazminatı ve yıllık izin ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacının istifa ederek işten ayrıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 16/03/2016 tarih, 2015/6166 esas, 2016/6498 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar, süresi içerisinde, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-)Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 47. maddesinde, Kanun’un kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 2. maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.

Dosya içeriğine göre, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tüm genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak apartman görevlisi olan davacının yaptığı iş, tanık beyanları ve tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yılın 15 Kasım ve 15 Mart tarihleri arasında, kalorifer yaktığı döneme denk gelen genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gereklidir. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3-)Taraflar arasındaki diğer sorun bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılmayacağı konusundadır.

Gerek mülga 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 84. maddesinde gerekse 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesinde ıslahın ancak tahkikat tamamlanıncaya kadar yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04/02/1948 tarih ve 1944/10 esas, 1948/3 karar sayılı kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 13/05/2016 tarih ve 2015/1 esas ve 2016/1 karar sayılı ilamında da bozma sonrası ıslahın mümkün olmadığı kesin bir şekilde belirtilmiştir.

Dosya içeriğine göre, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 16/03/2016 tarih, 2015/6166 esas, 2016/6498 karar sayılı bozma ilamına uyulmasından sonra, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı vekili tarafından, 06/03/2017 harç tarihli ıslah dilekçesi ile talep konusu alacakların miktarı artırılmıştır. Mahkemece ıslah doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak yukarda açıklanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararları gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Islah yapılmamış kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

SONUÇ :

Hükmün yukarda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye iadesine, 13.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu Yazıyı Paylaşın