E-Haciz Kasırgası Yıkıp Geçiyor

Yeni yılın bu ilk günlerinde, vergi dairelerinde hummalı bir çalışma yürütülüyor. Her vergi dairesine kayıtlı mükellef sayısına göre, günlük e-haciz uygulaması hedefi verilmiş ve vergi daireleri de bu hedeflere ulaşmak için gece gündüz mükelleflere e-haciz uygulaması yapıyor…

e-haciz uygulaması artık vergi dairelerine günlük e-haciz hedefi koyacak kadar ciddiye alınarak yapılıyor olmasının 2 ana nedeni mevcuttur. Birinci neden 6736 ve 7020 sayılı kanun ile yapılan borç yapılandırmalarına uyulmaması ve ihlaller zinciri, 2. ve en önemli nedenlerden biri ise özellikle KDV tahakkuk tahsilat oranının 2017 yılı sonu itibarıyla %49,5 seviyesinde gerçekleşmesidir. Buna göre; KDV mükellefleri tahsil ettikleri KDV’nin ancak yarısını vergi dairelerine yatırmakta, yarısını ise ödemeyerek borçlu mükellef konumuna girmektedirler.

e-HACİZ NEDİR?

Elektronik haciz (e-haciz), kamuya olan vergi veya Sosyal Güvenlik Kurumu borcundan dolayı elektronik ortamda, maaş ya da banka hesabınızda bulunan para, altın, döviz gibi mal varlığına el konulması işlemidir. Bu işlemler vergi daireleri ve SGK tarafından elektronik ortamda gerçekleştirilmekte ve büyük bir zaman ve kağıt tasarrufu edildiği iddia edilmektedir. e-haciz uygulaması bir VEDOP 3 projesidir. Maliye Bakanlığı e-haciz sistemini kurmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Merkezi Kayıt Kuruluşu, PTT ve 40 banka ile protokoller imzalamıştır.

e-HACİZ UYGULAMASINDA YAPILAN HATALAR, EKONOMİYİ TEHDİT EDİYOR…

– e-haciz uygulanabilmesi için borçlulara mutlaka ödeme emri tebliğ edilmesi gerekmektedir. Ödeme emri tebliğ edilmeden hiçbir borçluya e-haciz uygulanamaz.

– Vergi daireleri vergi mükelleflerinin banka nezdinde hak ve alacağı bulunup bulunmadığına ilişkin bir tespit yapmadan e-haciz uygulamaktadırlar.

– Bankalar, Maliye Bakanlığı ile yaptıkları protokole aykırı bir şekilde; e-haczi bir gün için uygulamaları gerekirken, geleceğe yönelik olarak da devam ettirmektedirler.

– Vergi dairelerinin mükelleflerin bütün banka hesaplarına e-haciz işlemi uygulamaları nedeniyle örneğin 100 bin lira borcu olan bir mükellef için 300 bin liralık e-haciz uygulanması durumu ortaya çıkabilmektedir.

– Bankalar, kendilerine hiç borcu olmayan vergi mükelleflerinin kredi limitlerine bile e-haciz uygulaması yapmaktadırlar.

– Bankalar kredi, kredi kartı ya da kredili mevduat müşterisi olan vergi mükellefleri ile ilgili olarak vergi dairesi ya da SGK’dan bu tür bir e-haciz geldiğinde; borçlu vergi mükellefi müşterisinden kredilerini kapatmasını istemekte ya da bu mümkün değilse mükellefin kredi limitini düşürmektedir.

– Kamu alacağını aşan tutarda haciz uygulayan bankalar borcu aşan kısmı mükelleflere iade etmede direnç göstermektedirler. Bankalar mükellef-vergi dairesi ilişkisinde sorumluluk almak istememektedirler.

– Vergi mükelleflerinin çeşitli nedenlerle, özellikle KDV’den mahsup talebi var ise bu talepler vergi daireleri tarafından zamanında yerine getirilmediği için, borcu olmayan mükellefe e-haciz uygulaması yapılabilmektedir.

– Vergi mükelleflerinin emekli maaşlarına veya emekli maaş hesaplarına e-haciz uygulanmaması gerekmesine rağmen uygulandığı görülmektedir.

– Vergi daireleri ücret ve maaş hacizlerinde kuralına dikkat etmeden e-haciz yapmaktadırlar. Ayrıca asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin 1/10’undan fazlasının haciz edilemeyeceği düzenlemesi ihlal edilmektedir.

– Son dönemlerde şirket borcu nedeniyle amme alacağının şirketten tahsil edilip edilemediği sonucuna ulaşılmadan, şirket yönetim kurulu üyelerinin ya da şirket ortaklarının hesaplarına e-haciz uygulandığı da görülmektedir.

VERGİ DAİRELERİ E-HACİZ UYGULAMASINDA ÇOK TİTİZ OLMALIDIR

e-haciz uygulaması yasal dayanağı olan bir düzenlemedir ancak cebri tahsilatın başlaması için ödeme emri tebliği şarttır. Vergi dairelerinin ödeme emri tebliğ etmeden e-haciz uygulaması yapmalarının önüne geçilmek zorundadır. Ayrıca borçlu mükellefin bankalarda ne kadar parası olduğu tespit edilmeden, e-haciz uygulaması yapılmamalıdır.

Maliye Bakanlığı, bankalarla tekrar bir araya gelerek yukarıda sıraladığımız uygulama yanlışlıklarını bir an önce ortadan kaldırmalıdır. Yanlış ve yasalara aykırı bir şekilde uygulanan e-haciz uygulamaları şirketlerin çeklerini ve senetlerini ödeyememelerine ve bankalarla ilişkilerinin bozulmasını beraberinde getirmekte ve iflaslara neden olmaktadır.

e-haciz uygulaması kamu alacaklarını tahsil etmek zorunda olan kurumlar için zaman ve kağıt tasarrufu sağlamakta ve uygulama kolaylığı getirmektedir. Vergi idaresinin bunu fırsat bilip, bu konuda özensiz davranması tıpkı geçmişte yurtdışı çıkış yasağı uygulamasında olduğu gibi mükellefleri cezalandırma aracı olarak kullanması kabul edilemez.

Mükelleflerin e-haciz işlemlerine muhatap olmamaları için vergi borçlarını düzenli bir şekilde ödemeleri şarttır, ancak ülkemizde 2 yılda bir çıkarılan af yasaları mükelleflerin ödeme alışkanlıkları üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Bununla birlikte ekonomide yaşanan ciddi problemler, bozulan nakit akışları ve kaybolan karlılıklar vergisini düzenli ödeyen mükellefleri bile etkilemiş ve vergi dairelerine borçlar oluşmuştur.

Kaynak: Sözcü Gazetesi-Nedim Türkmen

Bu Yazıyı Paylaşın