Dededen Toruna 5 Kuşaktır Şimşir Kaşık Üretiyorlar

Kastamonu’da Erdoğan ailesi 5 kuşaktır şimşir kaşık üretiyor. 12 yaşından beri şimşir ağaçlarına şekil vererek mutfak araç ve gereçleri yapan 56 yaşındaki Mehmet Erdoğan, dede mesleğini yaşatmaya çalışıyor.

Kastamonu’nun Cide ilçesinde babasından ve dedesinden şimşir ağacından tahta kaşık yapmanın inceliklerini öğrenen 56 yaşındaki Mehmet Erdoğan, 12 yaşından beri şimşir ağaçlarına şekil vererek doğal mutfak araç ve gereçleri yapıyor. 5 kuşak dede mesleğini yaşatmaya çalışan Erdoğan, evinin bahçesine kurduğu küçük atölyesinde tamamen el işçiliği ile çalışıyor.

Değerli bir ağaç türü olarak nadir bölgelerde kayalıklarda yetişen ve genelde çalı zannedilmesine rağmen anıtsal ağaç niteliğinde olan şimşir, usta ellerde yeniden hayat buluyor. Anti-bakteriyel özelliğe de sahip olan şimşir kaşıkları, sağlık açısından da tercih ediliyor. Geçmiş dönemlerde kaşık, çatal, kepçe, tarak ve mekik gibi gereçlerin yapımında kullanılan şimşir ağaçlarının sayısı son dönemlerde oldukça azaldı. Engebeli, dağlık ve kayalık alanlarda kendisine hayat bulan şimşir ağacı, doğada çok nadir bulunduğundan ton fiyatı yaklaşık 4 bin TL’ye satılıyor.

Emekli oldu ata mesleğine sahip çıktı

İstanbul’da çalıştığı mobilya işinden emekli olduktan sonra Cide’ye yerleştiğini belirten Mehmet Erdoğan, ata mesleğini unutmamak ve unutturmamak için ürettiği şimşir kaşıkları İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere çeşitli illere gönderiyor. Ayrıca şimşir ağacından üretilen çatal, bıçak ve kaşık setleri yeni evlenecek kızların çeyizlerinde kendisine yer buluyor. Tamamen el emeği işçilikle yapılan şimşir kaşıklar, Cide’ye tatile gelen turistlerin de yoğun ilgisini çekiyor.

İstanbul’da emekli olduktan sonra Cide’ye geldiğini söyleyen şimşir kaşık ustası Mehmet Erdoğan, “5 asırdır şimşir kaşıkla istişare ediyoruz. 4 yıldan beri Cide’de ikamet ediyorum. İstanbul’da mobilya işinden arta kalan zamanlarda yaptığım dede mesleği olan şimşir kaşık yapımına devam ediyorum. Evimin yanında bulunan atölyemde dededen kalma ve babadan, atadan öğrendiğimiz, 5 asırdır kuşaktan kuşağa gelen şimşir kaşıkla istişare ediyoruz. Kaşıkları sipariş üzerine, eşe dosta hediye olarak yapıyoruz” dedi.

“Şimşir ağacı mikrop barındırmaz”

Şimşir ağacının zor bulunan bir ağaç olduğunu ve ağacın işe yaramaz çalı olarak görüldüğünü dile getiren Erdoğan, “Şimşir ağacı ormanın denize bakan yamaçlarında, tepelerde, kayalık zor yerlerde çok zor ve uzun zamanda yetişen çok sert bir ağaçtır. Bu ağaç anti-bakteriyel özelliğe sahiptir. Mikrop barındırmaz. Sağlık açısından çok idealdir. Kullanırken de daha uzun ömürlüdür. Kaşığı yaklaşık 20 yıl çok rahat kullanabilirsiniz” diye konuştu.
Evinin yanına kurduğu küçük atölyede eskiden kalma alışkanlıklarını sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, “Evimizde hala bunları kullanıyoruz. Gayet de memnunuz. Sağlık açısından bu kaşıkları kullanmak çok doğru. Gelişen teknoloji ile birlikte metal kaşık kullanımına dönüldü ama biz her ne kadar öyle olsak da kendimiz evde bunu kullanıyoruz. Ben bu mesleği babamdan öğrendim. Babam da kendi babasından, o da kendi babasından öğrenmiş. Kuşaktan kuşağa aktarılarak sürdürdüğümüz bir meslek. Yöresel el sanatı olarak geçiyor. Bizler artık bu mesleğin son kuşağıyız” ifadelerini kullandı.

“Ustasından alıp götüreceğiz” 

İstanbul’dan Cide’ye tatile gelen Gökhan Gülcan adlı vatandaş ise Cide’de bir kafede otururken kaşıkların dikkatini çektiğini dile getirerek, “İstanbul’dan Cide’ye tatile gelmiştim. Sahilde bir kafede çay içerken bu çatal ve kaşıkları gördüm. Çok merak ettim. Kaşıkları kimin yaptığını öğrenmek istedim. Bana Mehmet ustayı söylediler. Ustadan bana da kaşık yapmasını talep ettim. Oğlumu evlendireceğim. Gelin kızımız bunları özellikle yoğurt yemek için, dondurma yemek için bu seti istedi. Biz de ustasından geldik, yerinden alıp götüreceğiz” dedi.

Kaynak: kastamonuguncel.com

Bu Yazıyı Paylaşın